Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....

Sayılı kararı ile borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2021 tarihi olarak düzeltildiğini, kararın istinaf aşamasında olduğu, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediği, İcra Mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, şikayete konu işlem tarihi itibariyle kesinleşmiş icra takibinin bulunmadığı, henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, 26.08.2021 tarihli memur işleminin iptaline, icra dosyasından borçlu adına hacizli olan malların üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından yargılamayı gerektirir hiç bir husus incelenmeden, dosya üzerinden yapılan yüzeysel değerlendirme neticesinde usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, Mahkeme kararının gerekçelendirmediğini, şikayete konu haczin, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrası koyulduğunu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğunu, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/118 E 2020/134 K sayılı 28/01/2020 tarihli kararı müvekkilince istinaf edilmiş olması nedeniyle kesinleşmesinin beklenmesi ve kararın kesinleşme durumuna göre karar verilmesi gerekirken beklenmeden şikayetin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 12....

    bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın tamamen kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Tebligat Kanunu'nun “Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacının elektronik tebligat adresi açık ve aktif olduğundan, tebligatın elektronik yolla yapılması yasal zorunluluktur. Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir....

    Davacının ilgili ödeme emrinden haberdar olduğu tarihi 26/09/2022 olduğunu belirtmesi, mahkememizce hacizlerin kaldırılmasına dair karar verme yetkisinin bulunmadığı, aksine bu hususa karar verme yetkisinin icra müdürlüğünde olduğu anlaşılmakla talebin kısmen kabulü ile kısmen reddine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücretine hükmedildiğini, yerel mahkemece hacizlerin kaldırılmasına karar verilmediğini, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasını talepleri yönünde karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Davalı vekili süre tutum dilekçesi ile; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/25937 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat yapılan “ Uğur Mumcu Mahallesi K caddesi No:37 D:5 Sultangazi İstanbul “ adresinde müvekkilinin hiç oturmadığını, mernis adresinin de farklı olduğunu, ödeme emrinin ilgisiz bir adrese tebliğe çıkarıldığını, herhangi bir şerh olmamasına rağmen TK 21/2. maddeye göre işlem yapıldığını söyleyerek tebliğ tarihinin 07.10.2019 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin TK 10. maddeye göre borçlunun bilinen ve müvekkili kuruma öğrenci velisi olarak bildirdiği adrese yapıldığını, TK 21. maddeye göre ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olduğu kabul edilse dahi davacı alacaklı kuruma kasten yanlış bilgi verdiği için kötü niyetli sayılacağını söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine genel haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, Edremit İcra Müdürlüğü'nün 2020/586 E sayılı dosyası üzerinden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, ödeme emri TK'na ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı şekilde tebliğ edilmiş olduğundan usulüne uygun olmadığını, müvekkil şirket tasfiye halinde olduğundan ödeme emrine ilişkin tebligatın tasfiye memuruna yapılması gerekmekte olup şirket adresine gönderilerek tebliğ edilen tebligatın usulsüz olduğunu, belediyenin alacağı olmamasına rağmen hukuka aykırı şekilde dosyayı kesinleştirerek müvekkilinin mallarına haksız haciz uyguladığını, dava hakkında karar verilinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına ve hacizlerin fek edilmesine, usulsüz tebliğ nedeniyle ıttıla tarihi olan 14.02.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...

    İcra Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacıya çıkartılan 08/03/2022 tarihli tebliğ mazbatasının incelenmesinde aynı konutta oturduğu Ertan Nazik'e tebliğ edildiği Ertan Nazik'in ise dosya borçlusu olduğu, Bu haliyle yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde belirtilen hasma tebliğ yasağına aykırı olup usulsüz olduğu gerekçesiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin 12/09/2022 olduğunun kabulüne ile 89/1 ihbarı kesinleşmeden gönderilen 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin iptaline ve şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının silinmesine karar verildiği görülmüştür....

    Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez. Yine dosyaya teminat olarak yatırılan paranın iadesi ise ancak teminatın yatırıldığı dosyadan talep edilebilir. Açıklamalar kapsamında davanın reddine ilişkin karar yerinde olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 3....

    UYAP Entegrasyonu