Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, usulsüz tebligat şikayeti yönünden kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca İzmir 1....
İstinaf Sebepleri Alacaklı, takip dosyası kapsamında usulsüz bir tebligat bulunmadığı, gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tebligat Kanununa ve yönetmeliğe uygun olarak şikayete konu tebliğde, muhatabın adreste bulunmama sebebinin ne şekilde tespit edildiği anlaşılamadığı, bu durumda, yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, öte yandan davacı tarafın, takibin durdurulması yönündeki talebinin, usulsüz tebligat şikayetinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerektiği, takibin durdurulmasına yönelik iddiaların, icra müdürlüğünce değerlendirileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
Davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğinden usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmesinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/1430 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar ve İsmail Çavuşoğlu hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emirlerinin davacılara 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlular tarafından takip dosyasına herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti mahkemece kabul edilmiş olup davalı tarafın bu kısma yönelik herhangi bir istinaf istemi olmamakla birlikte davacı taraf bu kararla birlikte lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur. HMK'nın 326. maddesi gereğince, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir....