Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe :Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imza ve borca itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin ve sair itirazlarının reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas sayılı dosyasında müvekkili adına yürütülen icra takip dosyasında gönderilen ödeme emrinin T.K.21/2 ye göre muhtara teslim edilmiş ancak tebligat için kapıya herhangi bir evrak yapıştırılmamış doğrudan muhtara teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin yurt dışında olması sebebi ile bu takipten ve ödeme emrini müvekkilinin ancak 16/02/2020 tarihinde tesadüf eseri öğrenmiş olduğunu, Bursa 15.İcra Müd.2020/6392 E. Sayılı dosyası ile iş bu davada gecikmiş itiraza konu edilen Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas dosyasının tarafları, borcun konusu ve miktarı bakımından aynı olup, davacı müvekkilinin borca ve yetkiye itirazı sonucunda durmuş olduğunu, yetki itirazı doğrultusunda Bursa 15.İcra Müd.2020/6392 E. Sayılı dosyası yetkili icra dairesi olan Mudanya İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2020/1293 E. Numarası almış olduğunu, davacı müvekkilinin ilk takip olan Bursa 15....

Yine dosya arasındaki davacının Çeşme ilçesindeki evinin güvenlik sistemi işleticisi şirketin kayıtlarına göre de tebligat yapılan tarihte davacının Çeşme ilçesindeki evinde olduğu anlaşılmaktadır. Muhatabın il dışında olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağından tebliğ tarihinde İzmir ilinde değil ve fakat Çeşme ilçesinde bulunduğu anlaşılan davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereği yapılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi yerindedir....

Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

    Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

      Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

        Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, yönelik karar verildiği görülmüştür....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/178 KARAR NO : 2021/2194 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/451 ESAS, 2020/704 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/54 ESAS 2022/19 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti - İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra müdürlüğünün 2018/7635 esas sayılı dosyasında, ödeme emrinden 28/1/2021 tarihinde haberdar olduğunu, tebligat tarihinde adresinin Doğan Caddesi, 62/1 Altınkum Didim, Aydın olduğunu, ayrıca zaman zaman cezaevinde de yattığını, babasına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla borca, ferilerine, yetkiye itiraz dilekçesi gönderdiğini beyanla itirazının kabulüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, somut olayda komşunun evrakı almak istememesi ve imza vermekten kaçınması nedeniyle usulüne uygun olarak kapıya da haber kağıdı yapıştırılarak mahalle muhtarına tebligat evrakının bırakıldığını, mevzuata göre yapılması gereken her adımın tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi hükümleri uyarınca yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeni araştırılarak komşu, kapıcı, yönetici beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadı ile sıfatının (komşu, kapıcı, yönetici) tebligat parçasına yazılması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu