İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Cemrem T1 Şirketi yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, Karacabey İcra Müdürülüğünün 2021/1377 Esas sayılı Takip dosyasında borçlu T2 gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 22/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, Cemrem T1 Şirketi'nin borca ve imzaya itirazlarının süre yönünden reddine, T2 borca ve imzaya itirazlarının esastan reddine, davacılar aleyhine tazminat hükmedilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin 23/02/2022 tarihli tebligat sonucu kesinleştiğini ve hacizler uygulandığını, ödeme emrinin davacı şirketin icirate sicilde kayıtlı adresinde usule uygun tebliğ edildiğini, tebligat yapılan kişinin sigortalı olarak çalışmıyor olabileceğini, takibin borçlulardan Ozan Kara'nın adresi olan Muğla'da başlatıldığını, bu borçlunun yetkiyi itirazının bulunmadığını, davacının mal ve haklarına 25/03/2022 tarihinde haciz konulduğunu, davacının bu tarih itibarıyla takipten haberdar olduğunu, bu nedenle davanın süresinde olmadığını, davacının senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, borca itirazların haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın usulsüz tebligat şikayeti yönünden kabulü ile, Muğla 2....
Davacı dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz ettiği halde, Mahkemece HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilmeden, süresinde ileri sürülüp sürülmediği dikkate alınmadan doğrudan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki Mahkemece 28.04.2021 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararında '' Senete keşide yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının reddine'' dair karar tesis edildiği, bu ara karardan dönülmeden nihai kararda yetkisizlik kararı verilmesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/1924 Talimat sayılı dosyasında 25/11/2019 tarihli tahliye tutanağında tahliye taahhüdüne itiraz ettiklerini bildirdiğini, bu şekilde icra dairesine gerekli itirazların yapıldığının kabulü gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılacak imza incelemesi sonucunda geçersiz tahliye taahhüdüne dayanan takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve takip dayanağı tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraza ilişkindir. Davacının tahliye taahhütnamesindeki imzaya ilişkin başvurusu itiraz niteliğinde olup, İİK'nın 274. maddesine göre itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir....
mahkemesine bildirmesi zorunludur.Bu durumda, mahkemece öncelikle borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı belirlenip, tebligatın usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde; tebligat tarihinin ittıla tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek, düzeltilen tebligat tarihine göre borca ve imzaya itirazın yasal 5 günlük sürede yapıldığının belirlenmesi halinde, işin esasının incelenmesi gerekir....
İlk derece mahkemesince, Dairemizin kaldırma kararı sonrasında tebliğ mazbatasına yönelik imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmiş, ancak, davacı tarafın takibe dayanak belgedeki imzaya itirazı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Yani, davacı tarafça, dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayeti, borca ve imzaya itiraz isteminde bulunulduğu halde mahkemece davacının kambiyo takibindeki dayanak belgeye ilişkin imzaya itiraz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
usulsüz tebligatı tesadüf eseri banka hesabına bloke konulmasından sonra 09.07.2021 tarihinde öğrendiğini, tebliğ tarihinin kanunen 09.07.2021 tarihi olup müvekkilinin bu tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkının bulunduğunu, bu nedenle süresi içerisinde hem yetkiye, hem de borca itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, takibin müvekkilinin ikamet yeri olan yetkili Tarsus İcra Dairesi'nde açılması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihleri olan 09.07.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, müvekkili üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülerek beyan edilen tarihe göre ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmiş olup verilen bu karar yönünden istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacının imzaya itiraza ilişkin talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince HMK.nun 20. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı imzaya itiraza ilişkin verilen açılmamış sayılmaya ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, yenileme dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/365 ESAS 2021/590 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz, Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibinden davacının 08/06/2021 tarihinde e-devlet üzerinden haberdar olduğunu, yapılan ödeme emri tebliğ işleminin geçersiz olduğunu, bono üzerindeki imzayı açıkça inkar ettiklerini, asıl alacak ve ferileri de olmak üzere borcun tamamına itiraz ettiklerini, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/06/2021 tarihi olarak kabulü ile borca, imzaya ve ferilerine itirazlarının kabulünü talep etmiştir....