WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetki itirazı konusunda yetkili olmadığını, ilamsız takiplerde yetki itirazı merciinin ilgili icra dairesi olduğunu, takip dayanağı kazanın Adana'da gerçekleşmiş olması ve diğer borçluların ikametgahlarının Adana olması nedeniyle Adana İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, tebligatın davacının mernis adına gönderilmiş olduğunu ve usulünce yapıldığını, davacının kaynı Hakkı Alkan'ın yurt dışında yaşadığı iddiasının ispat edilmesi gerektiğini, tebligatın usulsüz olduğuna karar verilse dahi tebligatın yapılmasında müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını bu nedenle dava açılmasına sebebiyet vermediğinden müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarih 2019/468 E.-2019/787 K.sayılı ilamı ile imzaya itirazın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2021 Tarih 2020/2075 Esas 2021/2036 Karar nolu ilamı ile "öncelikle usulsüz tebligat hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerektiği, davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddialarının mahkemece değerlendirilmediği" gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

Davacı/borçlu vekili bu karara yönelik istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde özellikle usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerini sunduklarını, ödeme emri tebliğinin açıkça usulsüz olduğunu, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğe ilişkin itirazlarının hiç değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/384 KARAR NO : 2022/272 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/101 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2020 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisinin son dönemlerinde hasta olduğundan takipten haberdar olmadığını, murise yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ mazbatasında bilgisine başvurulan komşusunun isminin yazmadığını, borçlu murisin ödeme emri tebliğ işlemini öğrenmeden öldüğünü, mirasçılarının takipten 12/10/2020 tarihinde haberdar olduğunu mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmeyecekse, murisin takibin...

e yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 25.12.2015 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı)....

    Davacı T1 mernis adresine çıkartılan ilk tebligatın bila dönmesi üzerine çıkartılan 2.tebligatta yukarıda belirtildiği şekilde tebligatın 21/2.madde gereğince mernis adresine yapıldığına ilişkin şerh bulunmadığından tebligat usulsüz ise de, davacıya kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın barkod sorgulamasına göre, 10.02.2020 tarihinde T.K. 21.maddeye göre tebligat yapıldığı, dava dilekçesinde kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine dair bir şikayetin bulunmadığı, davacının en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihi olan 10.02.2020 tarihinde takipten haberdar olmasına rağmen, 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 27.02.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayetin süresinde olmadığı, dolayısıyla yetki itirazının da süresinde olmadığı, HMK.355 mad....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas ve 2020/88 Karar sayılı kararı ile usulsüz tebligat işleminin tespit edilmiş olduğu, icra dairesince buna rağmen talebin reddine karar verildiği, yaptıkları şikayetin istinaf incelemesi sonucunda usulsüz tebligat yönünden kesinleştiği, ıttıla tarihi ve usülsüz tebligat şikayetinin kesinleşmekle şikayete konu hacizlerin tebliğinden önce işlenmiş olduğu ve usulsüz olarak konulmuş hacizlerin kaldırılmasının gerektiği, yetki itirazının kabulü kararı ile yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan tüm işlemlerin usulsüz ve geçersiz olduğu, takip kesinleşmeden konulan hacizler nedeniyle borçlunun maaşından kesinti yapılan miktarların icra dosyasına iadesinin istenmesi gerektiği ileri sürülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    İlk derece mahkemesince; Davanın usulsüz tebligat bakımından kabulüne, Bursa 1. İcra Müd.'nün 2020/1920 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 10/07/2020 tarihinde muttali olduğunun tespitine, Davanın yetki itirazı bakımından kabulüne, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu