Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....

    nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'...

      nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

        nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

          Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçe ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine, Zaman aşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı yönünden davanın reddine, Davacı borçlu hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu tür takiplere karşı itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, somut olayda da davacı şirket tarafından icra dosyasına usulsüz tebligat ve borca itiraz konulu itirazlarda bulunulduğu, takibin kesinleştiği, usulsüz tebligat yönünden inceleme yetkileri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, mahkemece de usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği yönündeki gerekçeler ile davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

            Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ile İİK'nın 169. Maddesine dayalı yetki itirazına ilişkindir. İİK'nın 18/3 maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesi takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekmektedir. Somut olayda usulsüz ödeme emrine ilişkin şikayetin niteliği ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazının borca itiraz niteliğinde olup duruşmalı incelenmesi gerekliliği karşısında mahkemece duruşma açılarak tarafların delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemesi sebebiyle karar usul ve yasaya aykırıdır....

            Md 35'e göre tebliğ edildiğinin ve takibin kesinleştiğinin görüldüğünü, müvekkilinin bu tebligattan ve münderecatından 18.03.2021 tarihinde tesadüfen muttali olduğunu, söz konusu ödeme emrinin Tebligat Kanununa göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin hala aynı adreste faal olarak bulunmasına rağmen tebligat adresinde muhatabın bulanamaması şerhinin abesle iştigal olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline ve tebliğ tarihinin muttali oldukları 18/03/2021 tarihi olarak kabul edilmesine ve bu sebeple süresinde yapmış oldukları itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetki itirazı ve sair itirazlara ilişkindir. İstanbul 3....

            .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

              Davacı T1 mernis adresine çıkartılan ilk tebligatın bila dönmesi üzerine çıkartılan 2.tebligatta yukarıda belirtildiği şekilde tebligatın 21/2.madde gereğince mernis adresine yapıldığına ilişkin şerh bulunmadığından tebligat usulsüz ise de, davacıya kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın barkod sorgulamasına göre, 10.02.2020 tarihinde T.K. 21.maddeye göre tebligat yapıldığı, dava dilekçesinde kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine dair bir şikayetin bulunmadığı, davacının en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihi olan 10.02.2020 tarihinde takipten haberdar olmasına rağmen, 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 27.02.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayetin süresinde olmadığı, dolayısıyla yetki itirazının da süresinde olmadığı, HMK.355 mad....

              UYAP Entegrasyonu