İcra Müdürlüğünün 2020/3144 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkillerinin menkul ve gayrimenkullerine haciz konulduğunu, müvekkili T1 sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, tebligatın muhtara yapıldığını, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez yasal süresinde borca itiraz ettiğini, T.K'nın 21. maddesına göre yapılan tebligattan sonra müvekkiline ayrıca 7 günlük itiraz süresi verilmesi gerektiğini, müvekkili T2 de sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, yakınına tebligat yapıldığını, müvekkilinin bekar ve yalnız yaşadığını, müvekkilinin yakınına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün borca itirazın reddine karar verdiğini belirterek, 19/10/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “icra takibinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 08.03.2013 gün ve 2013/9 E. 2013/76 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 04.11.2013 gün ve 2013/25172 E. 2013/34420 K. sayılı ilamıyla; (…Alacaklının, borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına ilişkin şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği ve Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/24688 E 2017/15880 K sayılı kararı) Buna göre mahkemece hukuki nitelendirmenin usulsüz tebliğ şikayeti olarak yapılması ve bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmesi yerindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2018 NUMARASI : 2018/745 ESAS - 2018/695 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve küçükler aleyhine başlatılan takipte ödeme emri ve İİK'nın 103.maddesi gereğince düzenlenen haciz bildirim davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, borçluların takipten 24/09/2018 tarihinde haberdar olduklarını, takibe dayanak senedin “TL” olarak tanzim edildiği halde “Euro” olarak değiştirildiğini, bilirkişi incelemesi ile durumun tespit edilmesi gerektiğini, işlemiş faiz miktarı ve faiz oranının fahiş olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 24/09/2018 olarak düzeltilmesine, itiraz ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 Tarihli ve 2023/216 Esas, 2023/228 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, kıymet takdirine itiraz yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya usulsüz tebligat şikayeti yönünden devam olunduğu, şikayete konu işlemin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesince gerçekleştirildiğinden, usulsüz tebligat şikayetini inceleme yetkisinin Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.10.2023 Tarihli ve 2023/1339 Esas, 2023/1252 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin bildirerek iptalinin talep edildiği, kıymet takdirinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin Ankara 3....
Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/6392 E. dosyasındaki aynı borca itiraz etmiş iken yetkili icra dairesine gönderilip tekrar başlatılan takip borcuna öğrendiği halde itiraz etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı ve daha önce sergilediği irade beyanına uygun olmadığını, davacı müvekkilinin yurt dışında olması ve hiçbir kusuru olmaksızın 7 günlük yasal süresinde haklı itirazını icra müdürlüğüne sunamaması sebebiyle gecikmiş itiraz müessesine başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, pek çok Yargıtay kararından da görüleceği üzere yurt dışında bulunma sebebinin gecikmiş itiraz için haklı sebep sayılmış olduğunu, talep edilen alacak gerçek ve mevcut bir alacak olmadığından talep edilen borca, faizine ve fer'ilerine itiraz ettiklerini bildirerek öncelikle Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas icra takibinin tedbiren durdurulmasını gecikmiş itirazlarının kabulünü, takip dosyasında taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....