YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, davacının resmi kayıtlardaki adresine gönderilen tebligatın iade gelmesi üzerine resmi kayıtlardaki adrese TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını, mernis kaydında davacının yurtdışı adresine ilişkin bir kayıt bulunmadığını, tebligat usule uygun olduğundan itiraz süresinin kaçırıldığını, davacının süresinde itiraz etmesine engel olan nedenleri ve delillerini açıklamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabul, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2020/5965 Esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 01/03/2022 olarak düzeltilmesine, yetkiye, borca ve faize itirazların İİK.nun 62.maddesi uyarınca reddine" karar verilmiştir....
çalmadığını, adresin kapalı olduğunun yanlış bilgi olduğunu, muhatabın dağıtım saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmediğini, kapıya ihbarname yapıştırılmadığını, müvekkilinin komşu olarak belirtilen Ramazan Demir isimli kişiyi tanımadığını, bu kişinin verdiği bilginin de gerçeği yansıtmadığını, davacının çalışan olması sebebiyle tebligat tarihinde çarşıda değil işte olduğunu, müvekkilinin icra takibini 20/08/2020 tarihinde haricen öğrendiğini, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek ödeme emri tebliğ tarihinin 20/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına ve mükerrerlik nedeniyle takibin iptali ile kötü niyetli davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı borçlu T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğinden İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğunu, karşı tarafla hiçbir ticari münasebeti olmadığını böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek tebligatın iptal edilerek düzeltilmesini, takibin iptali ile karşı taraf aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının 7 günlük itiraz süresini geçirdiğini, takibin kesinleştiğini dolayısıyla davacının süresinde yapılmayan itirazının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ işlemini şikayet ve icra dairesinin yetkisine borca ve ferilerine itiraz niteliğindedir....
Şikayetçi/borçlu vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 13/01/2021 tarih, 2020/790 Esas, 2021/99 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte; borçlu, 26/11/2018 tarihli itiraz dilekçesinde; borca itiraz ve şikayetlerinin yanında, icra müdürlüğünce kendisine yasal olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını da ileri sürmüştür. Borçlunun tebligat hususundaki bu beyanının, ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet olarak kabulü gerekir....
Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davacı-borçlu vekili icra hukuk mahkemesine vermiş olduğu dilekçede usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin iddiasına Tebligat Kanunun 11. Maddesinde düzenlenen vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır olgusuna dayandırdığı, takip dayanağı ilamın gerek karar başlığında gerekse içeriğinde davacının vekilinin vekili olduğuna dair bir bilgi bulunmaması nedeniyle, ödeme emrinin davacı asili çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Bunun yanında davacı-borçlunun takibin iptali talebinin gerekçesinin borca itiraz olup, takibin niteliği gereği icra dairesinde yapılması gerektiği, ödeme emrinin de iptalini gerektirir usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, takibin niteliği gereği borca itirazın İİK 62....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayeti, faize-borca itiraz ve ayrıca tahrifat iddiasıyla icra mahkemesine başvurmuş olup, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek faize ve borca itirazı incelenmiş, tahrifat olmadığı da belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir. Bonoların keşide tarihi 10.10.2013 olup, borçlu iki ayrı bonoda vadelerin 30.03.2012 iken 30.03.2014 olarak; 30.02.2012 iken 30.04.2014 olarak değiştirildiğini ileri sürererek tahrifat iddiasında bulumuştur....
SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir. Yasal olarak itiraz süresi geçtiğinden bunu artık netleştirmesi de mümkün değildir. Bu nedenle davalı borçlular icra takibine itiraz etmemiş sayıldıklarından icra takibi tüm borçlular yönünden kesinleşmiş durumdadır....
ve usulsüz yapılmış olan tebligat nedeniyle yasal süreyi kaçırdığından gecikmiş itirazda bulunmak üzere mahkemeye başvurduğunu beyan ederek gecikmeli olarak yapılan itirazının kabulüne, Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/24693 Esas sayılı dosyasına herhangi bir borcu olmadığından takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği , İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvurunun bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti olduğu,bu kapsamda icra dosyası ve tebligat mazbatası incelendiğinde; örnek 7 ödeme emrinin borçlunun "İstiklal Mah., Kanuni Sultan Süleyman Cd....