"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
Davacı, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte kendisine ödeme emrinin tebliğ edilmediği, usulsüz tebliğ edildiğini açıkça ileri sürerek bu iddia ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunmuş, Mahkemece davacının usulsüz tebliğe yönelik iddiası araştırılıp incelenmeksizin ve kararda usulsüz tebliğe yönelik olarak herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Davacının usulsüz tebliğe yönelik istemi incelenmeden doğrudan davanın süre yönünden reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. maddeleri uyarınca borca ve imzaya itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir....
Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi; icra dairesi dahi tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece kendiliğinden tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu dikkate alamaz." (12. HD 2015/30937 E-2016/8775 K) Şikayetçi-Borçlu öğrenme tarihini 20.09.2017 olarak beyan etmiş ancak Mahkememize 13.10.2017 tarihinde şikayet yoluna gelmiştir. Usulsüz tebligat şikayeti süresinde olmadığından yerinde değildir. Yine İcra Dairesinin 02.10.2017 tarihli kararı yukarıda aktarılan Yargıtay 12 HD görüşlü karşısında isabetli olup İcra Dairesine merciden alınmış usulsüz tebligatın iptaline dair karar sunulmadığından İcra Dairesinin tebliğ işlemini iptal etmesi mümkün değildir....
İlk derece mahkemesi tarafından; alacaklı T3 tarafından, borçlu T1 aleyhine yapılan kambiyo takibinde, davalı borçluya yapılan ödeme emri tebliğinde adresin yetersiz olması nedeni ile tebligatın iade edildiği, ardından TK 21/2 maddeye göre mernis adresine tebligat yapıldığı, TK 21/2 e göre tebligat yapılmadan önce TK 21/1 e göre yapılacak tebligatın usule ve hukuka uygun şekilde çıkartılması gerektiği, adresin yetersiz yazılması nedeni ile tebligatın iade gelmesi TK 21/2 ye göre tebligat yapma hakkı tanımadığı, borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takibe dayanak bonoda, düzenleyenin isminin yanında Sivas ilinin yazılı olduğu, bu yerin düzenleme yeri sayılacağı, davacının tahrifat iddiası yönünden takibe konu bonolar incelenmiş olup, bilirkişi incelemesi olmaksızın dahi bonolar üzerinde tahrifat yapılmadığının açıkça anlaşılabildiği, takibe dayanak belgenin kambiyo vasfına haiz olduğu, davacı borçlu İİK 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile borcunu ödediğini...
İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz olması nedeni ile tebliğ tarihinin takibe mutali olunan 24/04/2022 tarihi olarak kabulü ile usule aykırı olarak tebliğe çıkarılan ödeme emri tebligatı ile takibin iptaline, takibe muttali olunan tarihin 24/04/2022 olmakla icra dosyasına vaki itirazının süresinde olduğu nazara alınarak itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasından şimdiye kadar konulan hacizlerin kaldırılmasına icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, İtirazların reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Sorgun İcra Müdürlüğünün 2022/840 Esas sayılı takip dosyası ile, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine sözleşmeden doğan alacak nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 7 ödeme emrinin gönderildiği, borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, yetkiye, takibe, ödeme emrine ve borca itiraz ederek işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir....
İcra Müdürlüğünün 2018/11463 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, 12.08.2018 tarihinde başlatılan icra takibinden ödeme emrinin doğrudan Tebligat Kanunu 21/2 ye göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının 29.07.2019 tarihinde icra dosyasından muttali olduğunu, yapılan inceleme sonucunda tebligatın usulsüz yapıldığının anlaşıldığını, davacının 29.07.2019 tarihinde muttali olması ile Bakırköy 9. İcra Mahkemesinin 2019/691 Esas sayılı dosyası kapsamında, usulsüz tebligat ile ilgili dava açıldığını, Bakırköy 9....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava kötüniyetli açıldığından inkar tazminatı talepleri hakkında karar verilmediğini, maktu vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek, mahkeme kararının icra inkar-kötüniyet tazminatı ile vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, takibe konu alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla davacı borçlunun davalı alacaklı müvekkiline icra inkar-kötüniyet tazminatı ile nispi hesaplanacak vekalet ücreti ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir....
, çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....