Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının niteliği (...taşkın haciz...) itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından ( her ne kadar yargılama safahatinde davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulmuş ise de, ilk derece mahkemesince şikayet müessesesinin ıslaha elverişli olmadığı gerekçesiyle davaya taşkın haciz şikayeti olarak devam edildiğinden bu yönde yapılan istinaf incelemesi sonucu ) davacının taşkın haciz şikayeti ile ilgili verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. b-Davacının, dava dilekçesinde talep konusu olmayan, sonradan ıslah yoluyla ileri sürdüğü talep yönünden yapılan değerlendirmede: Davacı taraf, davasını taşkın haciz şikayeti olarak...

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayet ile ilgili olarak istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,. 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olması nedeniyle (İİK. 363. maddesi gereğince) istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 3- a-) Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Taşkın haciz yönünden dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda İİK.'...

Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur. O halde, mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilmemesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak talep aşılmak suretiyle faize ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda da hüküm kurulması isabetsizdir....

    İİK'nun 85.maddesi hükmü gereği haciz işleminin sadece borçları karşılayacak oranda yapılmasına işaret edildiğini, bu haliyle taşkın haciz uygulandığının sabit olduğunu, bu nedenle Kayseri İli Kocasinan İlçesi Şeker Mah. 7403 Ada 3 Parsel A Blok Zemin Kat 17 nolu Bağımsız bölümde kain dükkan niteliğindeki taşınmaz üzerindeki haczin taşkın haciz nedeniyle kaldırılmasına, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile Kayseri İli Kocasinan İlçesi Şeker Mah. 7403 Ada 3 PArsel A Blok 1.Kat 7 nolu Bağımsız Bölümde kain mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindeki haczin ise borçlunun haline münasip evi olması nedeniyle haczedilemeyeceğinden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

          , ayrıca 21 ayrı parselde kayıtlı taşınmaza haciz uygulandığını, hacizli taşınmazların değerinin belirlenmediğini, haciz miktarının takip borcunu aşması nedeniyle taşkın haciz mahiyetinde olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, haczedilmezlik şikayetinin kabulüne, bu kabul edilmediği takdirde taşkın haciz nedeniyle taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının niteliği (...taşkın haciz (İcra Mahkemesince 85. Maddenin uygulanma biçimi.)...) itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun İİK'nun 363/1, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

          UYAP Entegrasyonu