Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarihli, 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Somut olayda, borçlu davacı adına kayıtlı Muğla İli, Menteşe İlçesi, Algı Mahallesi, 204 ada, 25 parsel sayılı taşınmaza dava konusu taşınmaza Muğla 2....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri takip dayanağı senette yazılı olan bilinen adrese tebliğe çıkarıldığı ve tebligatı borçlunun kızının aldığı, bu nedenle ödeme emri tebliğinin şeklen usulüne uygun olduğu, kıymet takdirinin ise diğer borçlu ...ya tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu 39. madde uyarınca kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlu vekilince tebliğ şikayeti yönünden herhangi bir istinaf başvurusunun yapılmadığı, meskeniyet şikayetine ilişkin mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hacze konu taşınmazın depremde aldığı hasarın dikkate alındığı, borçlunun haline münasip olarak alabileceği evin değerinin mütevazi semtlere göre tespit edildiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; 29/12/2020 tarihinde eşine 103 davet kağıdı tebliğ edilmesine imkan bulunmadığını, zira dava dilekçesinde tebligat adresinde annesi ile birlikte yaşadığını belirttiğini, eşinin evi terkinden yaklaşık 3 ay sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini, aynı çatı altında yaşamayan kişilere tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, kıymet takdir raporunun 27/04/2021 tarihinde tebliği ile haberdar olduğunu, 103 davet kağıdından ise mahkemede duruşma esnasında haberdar olduğunu, davayı süresinde açtığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/2- 12. Maddesi (meskeniyet iddiası) uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir....

    İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

    İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

    Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir..." (Yargıtay 12. HD.; 19/04/2018 tarih 2016/29600 E. 2018/3351 K. vb.) denilerek üçüncü kişi konumunda bulunan eşin meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceği hüküm altına alınıyor ise de, Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarih ve 2016/10454 sayılı kararında "...başvurucunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti mahkeme tarafından dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilmiştir. Başvurucunun aile konutuna ilişkin Anayasa'daki güvencelerin gözetilmediği iddialarını öne sürme imkanı ortadan kaldırılmıştır....

    Şikayet süresi haczin öğrenildiği 02.09.2006 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 03.10.2006 tarihli şikayeti süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir. Y.12.HD.nin 2011/30963 E. 2012/15455 K.Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet iddiası nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 27.03.2010 tarihinde yapıldığı, kıymet takdiri sırasında borçlunun hazır olduğu ve tutanağı imzalamaktan imtina ettiği görülmektedir. İİK. nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları, kapsadıkları husus hakkında aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....

    İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....

      Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir.O halde, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken zorunlu ipotek olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirse de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan...

        Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 06/08/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı , bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu