Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/491 Esas, 2022/88 Karar sayılı kararı meskeniyet şikayeti yönünden usul ve esas bakımından hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, -İzmir 9....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.02.2012 tarih ve 2011/403E.-2012/50K. sayılı dosyası üzerinden 441 ada 61 parsel 63 nolu bağımsız bölüme ilişkin kıymet takdir raporuna itiraz ettiği, yine bu taşınmaza ilişkin satış ilanı tebligatının borçlu vekiline tebliğ edildiği buna ilişkin belgelerin takip dosyası arasında bulunduğu, 20.05.2013 tarihinde meskeniyet şikayetine konu 9931 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğu, 22 örnek davet kağıdının tebliğ edilmediği, kıymet takdiri raporunun ise borçlu asile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre 22.11.2013 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ve kıymet takdiri ilgili vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "taşkın haciz şikayeti yönünden taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2014/4393 Esas sayılı dosyasında Nazilli ilçesi, Dallıca Mahallesi, 185 ada, 2 parsel Nazilli ilçesi, Dallıca Mahallesi, 1097 parsel sayılı taşınmazlarda borçlu/davacı hissesine konulan hacizlerin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, meskeniyet iddiası yönünden Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin kabulü ile, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2014/4393 Esas sayılı dosyasında; Nazilli ilçesi, Dallıca Mahallesi, 188 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda davacı/borçlu hissesine konulan haczin kaldırılmasına" karar verilmiştir....

    Maddesine göre, meskeniyet iddiası sadece haciz işlemine karşı ileri sürülebilir, ipoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğini, davacıların murisi Sıddıka Pehlivan, maliki olduğu taşınmazı, dava dışı oğlu-mirasçısı Kamil Pehlivan'ın açılmış ve açılacak tüm kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkil banka lehine ipotek ettirdiğini, müvekkil banka tarafından vefat eden muris Sıddıka Pehlivan'ın veraset ilamına göre mirasçılarına ihtarname çekilmiş, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, İpotek konusu taşınmaz, kredi borcunun teminatını oluşturacağından ve İpoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda davacıya 103 davetiyesinin 02/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü iddia etmediği, şikayetini ise 7 günlük süreden çok sonra, 30/07/2020 tarihinde yaptığı anlaşılmakta olup, mahkemece istemin süre yönünden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

    İcra Hukuk Mahkemesi 2018/711 E 2019/44 K şikayet dosyasında cevap dilekçesi ile ilgili hacizden haberdar olunduğu anlaşılmış olup İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, öğrenme tarihinin dava açılış tarihi olarak kabul edilmesi sonucunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süreden reddine karar verilmesi gerektiği, anılan dosyada davacı tarafın taşkın haciz iddiasında bulunduğundan davacının taşkın haciz şikayetinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddinin gerektiği gerekçeleriyle; davacının meskeniyet iddiası yönünden süreden reddine, taşkın haciz iddiası yönünden kesin hüküm bulunması sebebiyle HMK 114/1- i ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....

    Karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemenin kendisine bizzat tebligat yapmadan davasını reddettiğini, evinin haline münasip tek evi olup satılamayacağını, evinin usulden satılıp ömür boyu ev alamayacağını, hayatının muhtaç yaşamaya gideceğini, davalı tarafın maaşına haciz koyup maaşının 1/4'ünü aldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK. 82/12. Maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, zira mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, İİK. 82/1- 12. Maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti İİK. 16/1....

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/11669 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, müvekkiline dosya içerisinde yapılan tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin okuma yazmasının bulunmadığını, davanın kabulü ile usulsüz yapılan tebligatların tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/09/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, birleşen 2020/526 Esas ve 2020/527 Esas sayılı dosyalardaki usulsüz tebligat şikayetinin reddine, Birleşen 2020/511 Esas sayılı dosyada meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, asıl davada meskeniyet şikayetinin reddi ile İzmir 20....

    Dava konusu taşınmazın davacı şirket üzerine kayıtlı olduğu ayrıca takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğu ve ipotekli takipte haciz aşmasının da bulunmadığı gözetilerek, davacı T1'un meskeniyet şikayetine ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir. Davacı taraf, satışının tebligat koşulları yerinde gelmeden gerçekleştiğini, kıymet takdir raporu gerekse satış ilanı tebligatının şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirtmiş ise de davacı şirkete çıkartılan satış ilanı tebligatının iade edilmesi üzerine, tebligatın Tebligat kanunu 35. madde uyarınca 11.04.2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edildiği, daha önce kıymet takdir raporunun aynı şekilde 23.12.2017 tarihinde davacı borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35 uyarınca tebliğ edilmiş olduğu görülmüş olup, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

    UYAP Entegrasyonu