WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emrinin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı ve meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede; Davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile hacizden haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. Davacı tarafa İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen tebligatın ise 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. O halde davacı tarafça meskeniyet şikayeti bu tarihten itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmelidir. Dava tarihi itibariyle yedi günlük sürenin geçmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle ödeme emrinin iptali talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir....

Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......

    Somut olayda, davacıya yapılan kıymet takdiri tebliğine ait tebligat mazbatasının incelenmesinde davacının tevziat saatlerinde işe gittiğinin davacı ile birlikte yaşayan eşinden öğrenildiği, eşinin isminin yazılı olduğu, eşine tebligat yapılmak istendiği ancak eşinin tebellüğden imtina ettiği, bunun mazbataya yazıldığı, tebligatın muhtara teslim edildiği, eşine haber verildiği ve yine 2 no lu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığının mazbataya yazıldığı görülmektedir. Buna göre tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31. Maddesine uygun olduğu, bu haliyle kıymet takdirinin davacıya 02/10/2018 tarihinde yapılmış olduğu, bu tarih itibariyle hacizden haberdar olduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük haczedilmezlik şikayeti süresinin geçirildiği, mahkemece bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmış, buna ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte haciz safhası olmadığından ve dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte icra emrinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre; “Kendisine tebliğ yapılacak...

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Şikayetçinin mükellefiyet listesinin hazırlanmadığı iddiası bakımından; mükellefiyetler listesi düzenlenmemesi ve ilgililere tebliğ edilmemesi borçlunun lehine olup ihalenin feshi sebebi sayılamayacağından şikayetçinin bu iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayetçinin meskeniyet davası kesinleşmeden taşınmazın ihaleye çıkartıldığı iddiası bakımından,meskeniyet şikayeti ile açılan davada yargılama sırasında satışın durdurulmasına ilişkin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadıkça ,yargılaması devam eden meskeniyet davası ihale yapılmasına engel olmadığından ihalenin feshi sebebi de oluşturmaz. Şikayetçinin ihaleye katılım engellenerek ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası bakımından ise dosya kapsamında sunulan tanık dinlenmiş, tanık tarafından ihaleye katılımı engelleyecek herhangi bir davranış olmadığı belirtilmiş, bu nedenle şikayetçinin fesat karıştırıldığı iddiası yerinde görülmemiştir....

      olduğunu, haciz tatbik edilen gayrimenkulünün haline münasip ev olduğunu, İİK 82/12 maddesine göre haczedilemeyeceğini beyanla usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile 103 davetiyesinin usulsüz tebligat nedeniyle 28/09/2020 tarihinde haciz tatbik edildiğini öğrendiğini davaya konu taşınmaz haline münasip evi olması sebebiyle haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı borçlu aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacı borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haciz ile ilgili olarak davacı borçlunun meskeniyet davası açtığı belirlenmiştir. İstanbul 31.İcra Müdürlüğünce davacıya 02/08/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/02/2021 tarihinde dava açıldığı, 103. Davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde, kıymet takdiri raporu 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan bu tarihler itibari ile haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından 7 günlük süre sonrasında 10/02/2021 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....

        Maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, meskeniyet iddiası edilen taşınmazın üzerinde borçlu tarafından ipotek tesis edildiğini, haczedilmezliğin iddaa edilebilmesi için borçlu kişinin evi üzerinde ipotek tesis edilmemiş olması gerektiğini, meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenebilmesi için borçlunu kendisi adına başkaca bir evinin olmaması gerektiğini, davacı borçlunun takbis tapu kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Tekirdağ İli Malkara İlçesi Evrenbey Mahallesinde kain ve tapunun 110 ada 7 ve 8 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazlar üzerinde 2 tane daha evinin olduğunu bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu