WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takipten haberdar olduğu düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz sunmamış ise 7 günlük sürenin dolmasıyla borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilir, bu kapsamda borçlu hakkında haciz uygulanabilir. Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise, takibin kesinleşmesi; ödeme emrinin borçluya yeniden ve usulüne uygun tebliğini gerektirdiğinden ve ödeme emrinin iptali kararı ile birlikte takip kesinleşmemiş sayılacağından, İİK.nun 78. Maddesi uyarınca alacaklının henüz haciz isteme hakkı doğmamış kabul edileceğinden, bu sebeple hacizler usulsüz hale geleceğinden, icra mahkemesinin özellikle iptale yönelik kararının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması gerekir....

dahi belli olmayan borç muhtırasına ilişkin usulsüz bir tebligattan haberdar olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyası kesinleşmeden yapılan tüm icrai işlerin iptali ile hacizlerin fekkini, haksız olan alacaklı-davalının aleyhine asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması, borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

      yapılacak kimsenin, tebligatın yapılacağı zaman diliminde asker kişi sıfatını haiz olması şart ve yeterli olduğunu, asker kişinin yakınlarına yapılacak bir tebligatın TK 14. maddesi hükmü karşısında geçersiz olacağını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil olan borçlunun mal varlığına ve banka hesaplarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kesinleşmemiş olduğunu belirterek, müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin iptalini, hacizlerin kaldırılması ile iade edilmiş ise teminatın dosyaya yeniden yatırılmasını talep etmiştir....

      Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Davacıya çıkarılan ödeme emri tebligatının aynı konutta yakınına tebliğ edildiğini, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün davacı vekilinin itirazını bu yönde değerlendirme yaparak usulsüz tebligat talebini reddettiğini, mahkemece davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ancak mahkemenin usulsüz tebligat ile ilgili bir araştırma yapmadan değerlendirme yaptığını, istinaf talebi üzerine Kayseri BAM 5....

      nin 2019/505 E. sayılı dosyasında verilen kararın öncelikle Anayasa'ya sonra da Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olduğunu, davacı borçlunun talebinin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararının kesinleşmeden hacizli mahcuzların iadesine yönelik olduğunu, mahkemece usulsüz tebligatın kabulüne dair kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizli mahcuzların iadesine karar verilmişse de işbu kararın hem usulden hem de esastan kaldırılmasına karar verilmesi talebi yanında işbu kararın mahcuz malların muhammen bedelinin dosyaya teminat olarak yatırılmasına karar verilmeksizin doğrudan kabulünün isabetsiz olduğunu, dosyada yapılan haczin usulsüz tebligatın kabulüne dair karar kesinleşmeden düşmediğini, bu nedenle mahcuzların halen dahi hacizli olduğunu, mahcuzların üzerindeki hacizlerin fekkinin ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararının kesinleşmesi ile söz konusu olacağını, bu aşamaya kadar haczin devam ettiğini, mahkemece hacizli mahcuzların üzerindeki haczin fekkinden önce davacı...

      T3 T2 ve T4 ait vekaletname bulunmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre, tebligat usulsüz olsa bile, muhatap tebligatı öğrendiği takdirde tebligat geçerli hale gelir. Mahkemece farklı gerekçe ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilmiş ise de, karar sonuç itibariyle doğru olmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ile müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/4922 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün 50.000,00 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 14.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 28.06.2018 tarihinde davacı aleyhine taşınır haczi yapıldığı, davacı (borçlu) şirket vekilinin 02.07.2018 tarihinde taşınırların teşvik kapsamında alınan ürünlerden olduğu belirtilerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, müdürlükçe aynı gün talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Dava dilekçesinin 04.07.2018 tarihinde mahkemeye verildiği, mahkemece haczedilmezlik şikayeti yönünden karar verildiği, ancak şikayetçinin "usulsüz tebligata dayanılarak banka hesaplarına ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi" talebi hakkında bir karar verilmediği görülmüştür....

      Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murise gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacıların gecikmiş itirazlarının yersiz olduğunu davacıların davadan çok evvel takipten haberdar olduklarını, murisin sözleşmedeki edimini yerine getirmediğini ve para borcunu ifası gerektiğini para borçlarında alacaklının ikameti icra dairelerinin yetkili olduğunu mirasçılardan Ayşe Çelik'in müdahale dilekçesinin kabulünün usulsüz olduğunu, Ayşe Çelik'in davayı takip etmediğini hakkındaki davanın düşmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini istemiştir. Başvuru; genel haciz yolu ile ilamsız takipte tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet, takibe itiraz ve hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir....

      UYAP Entegrasyonu