WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapılmış olan tebligat nedeniyle yasal süreyi kaçırdığından gecikmiş itirazda bulunmak üzere mahkemeye başvurduğunu beyan ederek gecikmeli olarak yapılan itirazının kabulüne, Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/24693 Esas sayılı dosyasına herhangi bir borcu olmadığından takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği , İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvurunun bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti olduğu,bu kapsamda icra dosyası ve tebligat mazbatası incelendiğinde; örnek 7 ödeme emrinin borçlunun "İstiklal Mah., Kanuni Sultan Süleyman Cd....

Bu nedenle davacının gecikmiş itiraza yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesi'nin şikayeti nitelendirmesi ve gerekçesi hatalı olduğundan ilk derece mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davacının gecikmiş itiraz şikayetinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

mernis adresine yönelik usulsüz tebligata ilişkin açılmış şikayet davası ve gecikmiş itiraz bulunmadığından borçlunun takipten haberdar olduğu kanaatiyle meskeniyet şikayetinin yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği görülmektedir....

    tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Borçlu, icra mahkemesine gecikmiş itiraz olarak başvurmuş ise de, dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürdüğünden, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olarak kabulü ve değerlendirmenin buna göre yapılması gerekmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....

      Her ne kadar davacılar vekili tarafından müvekkillerinin yurtdışında olmaları sebebi ile tebligatların usulüne uygun olmadığı iddia edilmiş ise de yurt içinde adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi bulunan kişiye yurtdışında olsa bile Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca davacılar vekili tarafından tebligatların usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş ise HMK nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle davacıların başvurusu esasında ödeme emri ekli tebligatların yukarıda açıklandığı gibi usulüne uygun tebliğ edilmiş olmaları sebebiyle gecikmiş itiraz olup bilindiği gibi gecikmiş itirazın engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir....

      İcra müdürlüğünün 2020/8869 esas sayılı dosyasında, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ilk tebligatta adreste tanınmadığı bilgisinin kimden alındığının tebligat zarfında gösterilmediğini, kapıya tebligat yapıştırılmadığını, bir hafta sonra ise aynı adreste iade ettiği tebligatı muhtara teslim ve tebliğ ettiğini, tebligatların usulsüz olduğunu bu nedenlerle usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihinin 27/01/2021 olarak düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlunun mernis adresine usulüne uygun olarak tebligat çıkartıldığını, süresinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; şikayetin kabulüne, tahliye emri tebliğ tarihinin 27/01/2021 olarak düzeltilmesine, dair karar verilmiştir....

      İcra Dairesi 2021/5371 sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takip dosyasından kiracıya ödeme emri gönderildiği ve kiracı söz konusu ödeme emrine kanuni süresi içinde icra emrine itiraz etmediğini ve bu davayu gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, İİK gereği gecikmiş itiraz şartlarının oluşmadığını, davanın bu yönden reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından işletilen işletme İstanbul'un en büyük kongre ve sergi sarayı (Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı) olup işletmenin kapalı olduğu ve posta memurunun usulsüz tebliğ yaptığı iddiasının mahkemeyi yönlendirmeye yönelik olduğunu, aynı anda hem tebligatın usulsüz olduğu hem de gecikmiş itiraz başvurusu yapılamayacağını, ödeme emrinin usulüne uygun borçlu vekiline tebliğ edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

      Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Şu hale göre borçlunun yurt dışında olması olgusunun borçlunun süresinde itiraz yapması için geçerli bir engel olarak kabulü mümkün değildir. Borçlu yurt dışında iken vekili aracılığı ile icra mahkemesine itiraz yapmıştır. Borçlu gecikmiş itiraz için geçerli bir mazeret sunamadığı gibi ödeme emri tebligatı usulüne uygun olduğu için icra mahkemesine başvurusunun usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikâyeti niteliğinde de değildir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin istikrarlı kararları yurt dışında iken borçluya Türkiye de usulüne uygun tebligat yapılması halinde, borçlunun yurda giriş yapmasından itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunmasına imkan tanıyan kararlar olup, yurt dışında bulunmuş olması hususu, borçlunun icra dairesinde borca itiraz etmesine engel bir hal olarak kabul edilmektedir....

        UYAP Entegrasyonu