Nitekim bu husus Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2015/21984 Esas 2015/32464 Karar sayılı kararında "Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. " denilmek suretiyle ifade edilmiştir. Sonuç olarak; usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptaline dair talebin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 9 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte derdestlik ve borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz ve şikayetin ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulüne, usulsüz tebligat şikayeti sebebiyle öğrenme tarihinin 08/01/2020 olarak kabul edilmesine, gereği gibi işlem yapılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dosyada usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen 3 adet haciz ihbarnamesinin bulunduğunu, haciz ihbarnamelerinin her birinin ayrı hukuki prosedürü ve sonucu olduğunu, Mahkemece usulsüz tek bir tebligat varmış gibi hüküm tesis edildiğini, 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edildikten sonra 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptali yerine, tek bir tebligat yapılmışcasına hüküm tesisinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
borca itirazın süreden reddine ilişkin kararın yerinde olmadığı, gecikmiş itiraz yönünden değerlendirme yapıldığında; İİK'nun 65. maddesine göre borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevrilme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceğinin öngörüldüğü, aynı maddenin 2. fıkrasında ise borçlunun maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde mazeretini gösterir deliller ile birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye mecbur olduğu düzenlenmiş olup, somut olayda dava dilekçesinde herhangi bir mani sebebi ortaya konulmadığı gibi buna ilişkin delillerin de gösterilmediği, bu şekilde gecikmiş itiraz koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, gecikmiş itirazın reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken itirazın borca itiraz olarak kabul edilmesi doğru bulunmamıştır....
Borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da iddia ettiğine göre, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, anılan şikayetin yerinde görülmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, ödeme emri teblgatının usulsüz olup olmadığı ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapılıp yapılmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, şikayetçi 3. kişiye İİK'nun 89. maddesi uyarınca 1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, süresinde itiraz edilmemesi üzerine 3. kişinin mallarının haczedildiği, 3. kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin yok sayılmasını, haciz ihbarnamelerinin içerik yönüyle de iptal edilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra emrinin iptali ve usulsüz tebliğ şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Ödeme emrinin tebliğine ilişkin yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kolluk tarafından tanzim edilen 27/04/2021 tarihli kolluk tutanağı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar yerinde değildir. Zira tebligat mazbatasına posta memuru tarafından düşülen şerhler tanık dahil her türlü delil ile aksi ispat edilebilir. Hükme dayanak alınan kolluk tutanağında bilgi kaynağı soyut olarak açıklanmakla birlikte bilgisine başvurulan kişilerin isimleri zikredilmediği gibi imzası da alınmamıştır....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi" gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....