Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....

Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

Davalı alacaklı tarafından tebligatın usulüne uygun yapıldığı, davacının öğrenme tarihi itibariyle haciz ihbarnamesine itiraz etmediğinden hacizlerin kaldırılması talebinin reddi gerektiği ileri sürülmüştür. Davacının nüfus kayıtlarının incelenmesinde Tebligat Kanunun 21/2 maddesine gönderilen tebligatların davacının güncel olmayan mernis adreslerine gönderildiği, davacının 04/04/2015 tarihinde adres değişikliği yapmasına rağmen dava konusu haciz ihbarnamelerinin davacının bir önceki adresine tebliğ edildiğinden davacının adres kayıt sistemindeki adresine yapılmayan tebligatların Tebligat Kanunun 21/2 maddesine aykırı olup usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK 89. Maddesi uyarınca üçüncü şahsa 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilebilmesi için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin üçüncü şahsa tebliğ edilmesi ve yasal 7 günlük süre içinde itiraz etmemesi gerekir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince icra takip dosyasında yapılan tebligata yönelik usulsüz tebliğe, takibin durdurulması ve taşınmazlara uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine, mahkemece verilen 04.08.2021 tarihli tensip ara kararıyla icra takip dosyasındaki satışa hazırlık ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına dair verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin reddine ,takibin devamına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhin kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....

    Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murise gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacıların gecikmiş itirazlarının yersiz olduğunu davacıların davadan çok evvel takipten haberdar olduklarını, murisin sözleşmedeki edimini yerine getirmediğini ve para borcunu ifası gerektiğini para borçlarında alacaklının ikameti icra dairelerinin yetkili olduğunu mirasçılardan Ayşe Çelik'in müdahale dilekçesinin kabulünün usulsüz olduğunu, Ayşe Çelik'in davayı takip etmediğini hakkındaki davanın düşmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini istemiştir. Başvuru; genel haciz yolu ile ilamsız takipte tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet, takibe itiraz ve hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir....

    Alacaklının, kira alacağına dayalı olarak kiracı ve müteselsil kefile karşı başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız takipte müteselsil kefil borçlu vekili, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, yenileme emrinin de tebliğ edilmediğini ileri sürmüş, hacizlerin kaldırılmasını istemiş, ayrıca borca itirazda bulunmuştur. İlamsız takipte borca itirazların ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine sunulması gerekir. Ancak, takip dosyasında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde 7 günlük itiraz ve gerek ödeme emrine gerekse tebliğ işlemlerine yönelik şikayet süresi; tebliğin usulsüz olup olmadığı ve borçlunun takipten daha önce haberdar olup olmadığı ve buna göre yasal süresi içerisinde şikayette bulunup bulunmadığının tespitine bağlıdır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/257 Esas sayılı dava açtığını, avukatının bu dosyada usulsüz tebliğ iddiasını unutarak sadece savcılık soruşturmasını öne sürdüğünü, Mahkemece ödeme emrinin borçlunun eşi Mine Kesik adlı kişiye tebliğ edildiği ve tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de eşinin Mira Shikbabayeva olduğunu, evlilik cüzdanı ve nüfus kayıtlarını sunduğunu, dolayısıyla tebligat usulsüz olduğundan hacizlerin kaldırılması gerektiğini öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya incelendiğinde; davacının İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyalarına yönelik usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını istediği, ancak Mahkemece sadece İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/3902 Esas sayılı dosyası yönünden inceleme yapıldığı, İstanbul Anadolu 1....

    UYAP Entegrasyonu