Somut olayda, şikayete konu hacizlere ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’ya 23.06.2017 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 29.08.2017 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'nın meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19....
konulmuş olduğunu, ancak, bu haczin öğrenildiğine dair kayıt olmadığından kanuni itiraz süresinin başlamadığını, 103 davetiyesinde mesken olarak kullanılan taşınmaza haciz konulduğuna dair kayıt bulunmadığından meskeniyet şikayeti süresinin öğrenme tarihinden itibaren başladığını, ayrıca, dava dilekçesinde 3 ayrı icra dosyası için şikayette bulunduklarını, sadece 2019/6387 esas sayılı dosya için karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. " hükmü yer almaktadır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazına haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu, her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2581 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünce daha önce meskeniyet olarak kabul edilen taşınmazın kaydına konulan haczin yeni ve geçerli bir haciz olduğunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2020/2540 E., 2022/998 K....
İcra Hukuk Mahkemesi 2019/365 E sayılı dosyadaki dava ve talebin ise haline münasip tek evinin haczedilmezliği hakkındaki meskeniyet şikayeti olduğu , iki farklı dava için farklı konu ve talepler içerisinde usulsüz tebligat iddiası bulunuyor olmasının netice itibari ile davaların farklı oluşunu etkilemeyeceğini ,derdestlik koşullarının oluşmadığını, her ne kadar davanın tarafları aynı da olsa davaların dayandığı vakıalar ile dava dilekçesinde belirtilen talep sonuçlarının farklı olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; meskeniyet şikayetinin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, davacının taşınmaza haciz konulduğunu, İstanbul 7 İHM'nin 2019/403 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet iddiası sebebiyle icra müdürlüğüne 100.madde malumatı sorulduğunu, haczin devam ettiğine ilişkin bilgi verildiğini, üstelik eve kıymet takdirine hacze gidildiğini, evin içi incelenerek rapor düzenlendiğini, en kötü ihtimalle hacizden keşif tarihinde haberdar olunduğunu, davacının evde oturmadığını, kiraya verdiğini, mahkemenin rapora karşı itirazlarının dikkate almadığını belirterek, istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacı da istinaf talebine karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle; şikayeti süresinde olduğunu, haciz konulduğunu öğrendiklerinde dava açtıklarını belirterek, istinaf talebinin reddini savunmuştur....
Söz konusu tebligatta, muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığı gibi, tebliği çıkaran icra müdürlüğünce, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair meşruhat verilmediğinden TK'nun 21/2. maddesine uygun bir tebliğ işleminden de bahsedilmesi mümkün olmayacağından tebliğ işlemi usulsüzdür. ....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/587 ESAS- 2021/170 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : T.C. İSTANBUL BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1387- 2022/416 T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1387 KARAR NO : 2022/416 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/587 Esas- 2021/170 Karar DAVACI-TAKİP BORÇLUSU : T1 VEKİLİ : Av. T2 DAVALI-TAKİP ALACAKLISI T3 VEKİLİ : Av. T4 DAVA : MESKENİYET İDDİASI KARAR TARİHİ : 16/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 16/02/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Satış işlemlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin evinde bulunan haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... ili ... ilçesi, ... köyü, 247 ada 15 parsel sayılı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 19.04.2006 tarih ve 1987 yevmiye numası ile Türkiye ... Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasından haciz konulan taşınmazın, haline münasip evi olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, İİK.103 haciz davetiyesinin davacıya usulüne uygun bir şekilde 15/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği tarih olan 15/04/2020 tarihinde hacizden haberdar olduğu, şikayetin ise 7 günlük süreden sonra 22/06/2020 tarihinde yapıldığı, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, tebligat parçasındaki şerhe göre, muhatabın çarşıda olması nedeniyle tebligatın T.K.21/1 maddesine göre mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, kendisinden bilgi alınan komşunun açık kimlik bilgilerinin tebliğ zaptında yer aldığı, tebligatın usulüne uygun olduğu, mahkemece şikayetin süreden...