Mahkemece; Davalı Alternatif Bank bakımından davacının şikayetlerinin pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı Gelecek Varlık bakımından; davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacı tarafın meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur. O halde, mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilmemesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak talep aşılmak suretiyle faize ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da olmadığı, dolayısı ile haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....
Davalı, icra hukuk mahkemesinde dava konusu taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin icra hukuk mahkemesince kabul edilerek kesinleştiği ve davaya konu taşınmaz üzerindeki borçlunun babasından intikal edecek hissesi üzerine konulan haczin kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Haczedilmezlik şikayeti yönünden; Alacaklı tarafından ilamsız takipte, borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüyle birlikte İİK'nun 82/3 maddesi kapsamında aile bireylerinin zorunlu ihtiyacı için lüzumlu eşyanın haczedilemeyeceğinden bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek karar verildiği haczedilmezlik şikayetine ilişkin yargılama yapılmadığı karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanabilmesi için öncesinde usulsüz de olsa yapılan bir tebligatın varlığı gerektiğinden, yok hükmünde sayılan bir tebligat nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanarak borçlunun hacizi öğrendiği kabil edilemeyecektir. Dosya kapsamında, davacı borçlunun hacizden haberdar olduğuna dair yazılı belge bulunmamaktadır. Bun göre, davacı borçlu vekiline kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 16/12/2020 tarihinden itibaren meskeniyet şikayeti süresinde olup, işin esası incelenmesi gerekirken süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından usul ve yasaya aykırı olarak davanın süre nedeniyle reddine karar verildiğini, tebligat zarfı olmaksızın postane sorgusu ile karar verildiğini, tebligat asılları bulunamadığını, müvekkili imzalarının tarafınca kontrol edilemediğini, söz konusu tebligatların müvekkili tarafından alınmadığını, öncelikle bunun incelenmesi gerektiğini, PTT tarafından dosyaya sunulan evrakların asıl değil suret olduğunu, evrakların üzerinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, tebligatların 103 ihbar bildirimi olup olmadığı anlaşılamadığını, tebligat asılları yok ise davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Ankara 1....
Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 31/07/2019 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 04/11/2019 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Manisa 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2391 KARAR NO : 2023/1069 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİMAV İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti- Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....