No:41 A Blok Daire:20 Maltepe/... adresinde tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde hasma tebliğ iddiasının yanı sıra oturmadığı adresin tebligat adresi olarak gösterildiği, aynı adreste oturmadığı, adresin alacaklının adresi olduğu iddiasının da bulunduğu görülmekte olup, gerek borçlunun dilekçesi ekinde bulunan adres belgesinden gerekse UYAP ortamından alınan adres bilgisinden, borçlunun adresinin Hancıoğlu Cad. No:41 A Blok Daire:13 Maltepe/... olduğu, borçlunun 13 nolu dairede ikamet ettiği halde tebligatın 20 nolu dairede yapıldığı, yine borçlunun önceki adres bilgilerinden de 20 nolu dairede hiç oturmadığı ve borçlunun temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ... 21. Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"İnceleme konusu karar, haczedilmezlik şikayeti isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1286 KARAR NO : 2023/295 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2022 NUMARASI : 2019/216 ESAS, 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/216 Esas, 2022/61 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2018/4657 esas sayılı dosyası kapsamında davacının hissedarı olduğu taşınmazların haczedildiğini, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 29/06/2019 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının hacizlerden 06/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, davacının haczedilen taşınmazlarda ziraat yaparak geçimini sağladığını, bu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti KARAR İnceleme konusu karar haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk daireleri iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 8.maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi . ... ... Ltd.Şti vekilinin ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2015/12278 Esas sayılı dosyasından alacaklı ... tarafından borçlu ...aleyhine icra takibi başlatıldığını, 15.01.2016 tarihinde işyerlerine ait "... Cad.Numara:398 ..." adresinde istihkaklı haciz ve muhafaza işlemi uygulandığını, haciz işleminin uygulandığı adresin müvekkile ait olduğunu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı ile haczedilen malların anaokulu faaliyeti kapsamında haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek haczedilmezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu usulsüz tebligat şikayeti ile takibe dayanak bononun teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmektedir....
kendisine 103 davetiyesi de tebliğ edilmediğini, bu nedenle kendisine usulsüz olarak tebliğ edilen taşınmaz haczi hakkında öğrenme tarihi olan 03.03.2022 tarihi itibariyle haczedilmezlik şikayetini ileri sürdüklerini, taşınmazın müvekkilinin haline uygun olduğunu beyanla meskeniyet iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına, borçluya henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrine dayanak belge eklenmediği şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...