DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülerek beyan edilen tarihe göre ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmiş olup verilen bu karar yönünden istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacının imzaya itiraza ilişkin talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince HMK.nun 20. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı imzaya itiraza ilişkin verilen açılmamış sayılmaya ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, yenileme dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetçinin terditli birinci talebi olan ödeme emrinin iptaline ilişkin talebinin reddine, terditli ikinci talebi olan usulsüz tebligat iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile; Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/10421 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlu Taibe Güzel adına yapılan 21/12/2021 tarihli ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, ödeme emri tebliğ tarihinin 06/01/2022 tarihi olduğunun kabul ve tespitine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacıların örnek 10 numaralı ödeme emrini öğrenme tarihlerini 09/07/2019 olarak bildirdikleri, usulsüz tebliğ şikayeti için 7 günlük itiraz süresinin son gününün 16/07 2019 tarihine, imzaya ve borca itiraz için beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 14/07/2019 tarihinin hafta sonu pazar günü tatiline rastladığı, resmi tatilden sonraki ilk mesai günü olan15/07/2019 gününün ise resmi bayram tatil olması nedeniyle itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 16/07/2019 tarihinde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itiraz süresindedir. (12 HD esas no:2014/34312karar no: 2015/2178- esas no:2015/4344 karar no:2015/14658- esas no:2018/12587karar no: 2018/8946 ) O halde, Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek, sonucunda kabul edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itirazları yönünden yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuca göre bir karar...
-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, dayanak bono bedeline karşılık vade tarihinden sonra 1.000 TL ödeme yapıldığını ve senedin arkasına yazıldığını, kalan borcun da ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği ve mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının tebligatın usulsüz olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 14/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin esastan reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10....
Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de usulsüzlük iddiası dışında sebep belirtilmediği anlaşılmıştır. İncelenen tebligatlarda şekli olarak usulsüzlük bulunmadığından ve başkaca sebebe dayanılmadığından mahkemenin usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin kararı yerinde olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık saptanmamıştır. Davacılar tarafından sunulan taahhütnamenin incelenmesinde takibe dayanak senedin borçların ifası uğruna düzenlendiği anlaşıldığından ve ipotek takibi devam ederken taahhütname ile borçların ifası uğruna düzenlenen senet nedeni takip başlatılmış olduğundan mükerrerlik şikayeti de yerinde bulunmamış ve istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nun temyiz itirazlarının incelenmesinde, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....