Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....
Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan medeni muhakeme hukuku kurallarına uygun olmadığını, müvekkilinin adresine yapılan ve fakat iade edilen 1. tebligatın usulsüz olması sebebi ile müvekkiline Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan 2. tebligatın kendiliğinden usulsüz hale geldiğini, ilk tebligatın usulsüz yapılması sonrasında yapılacak her tebligatın da usulsüz olduğunu, ilk tebligatın müvekkilinin eşine teslim edilmesi gerekirken iade edilmesi ile yapılan tebligatın usulsüz hale geldiğini ve sonrasında yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünün 12/01/2021 tarihli red kararına karşı süresi içerisinde şikayetin gerçekleştirildiğini, icra takibinin başlatıldığının sonradan tebliğ edilen 103 davetiyesi ile öğrenildiğini, takip konusu borcun tamamına (asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm fer'ileri yönünden) yasal süresi içerisinde 11/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar...
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
Somut olayda, mahkemece icra kefaletinin usulsüzlüğü doğru tespit edildiğinden şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile....3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.09.2015 tarih ve 2015/329 E. - 2015/492 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yazılı olan "İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA" şeklindeki kısmının karar metninden çıkarılmasına, yerine "İCRANIN İPTALİNE" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1867 KARAR NO : 2022/608 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/1075 ESAS, 2021/199 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1075 Esas, 2021/199 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 9....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "....takip dosyası içindeki tebligat evrakından muhatabın adresine gidildiği, bu adresine ticaret sicilinde kayıtlı güncel adresi olduğu, adresin kapalı olması nedeniyle evrakın mahalle muhtarlığına bırakıldığı ve tebliğ adresine haber kağıdının yapıştırıldığı, dolayısıyla usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığı" gerekçesi ile, 1- Şikayetin REDDİNE," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunduğu, Mahkemece, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, imza itirazının süreden reddine ve takip durdurulmuş olduğundan borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği...
İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayete konu icra dosyasından taşınmaz üzerine konulan haczi Mersin 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/279 esas sayılı dosyasının 01/10/2020 tarihli duruşmasında öğrendiğini, bunun üzerine tüm icra dosyaları için ayrı ayrı meskeniyet şikayeti yaptıklarını, covid-19 salgını nedeniyle takip dosyasını fiziki olarak inceleyemediklerini, takip dosyasında vekaletnameleri bulunmadığından uyap üzerinden de dosyayı inceleyemediklerini, Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/515 esas 2020/548 karar sayılı hükmün tebliği ile usulsüz tebliğ edilen 103 davetiyesini öğrendiklerini, bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ile birlikte usulsüz tebligat şikayetini yapamadıklarını, söz konusu 103 davetiyesinin 10.08.2020 tarihinde, müvekkili ile aynı evde ikamet eden Mehmet Evgin’e tebliğ edilmiş olduğunu ancak tebliğ tarihinde müvekkili ve ailesinin evde bulunmayıp, Toros dağlarında...
yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....