DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti dışında ileri sürdüğü hususlar, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takibin türü bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte, borçlunun; icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kıymet takdiri raporu tebligatının usulsüz olduğu ve haciz işleminden yeni haberdar olduğu, meskeniyet iddialı haczedilemezlik şikayeti ile anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece; anılan tebliğ işleminin yasaya uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet...
Sayılı kararının HMK.nun 355/1,353- 1- b-2 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesine YER OLMADIĞINA, A- Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/8348 E....
O halde mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğu kabul edilerek ve bu durumda da şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede olduğundan işin esasının incelenmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasında müvekkili hakkında başlatılan icra takibine ilişkin olarak müvekkiline usulsüz olarak yapılan tebligat neticesinde dosyanın kesinleştirildiğini, daha sonra halen müvekkili adına kayıtlı bulunan 34 XX 766 plaka numaralı traktöre 30.09.2019 tarihinde haciz uygulandığını, müvekkilinin traktörün haczedildiğini 09.10.2020 tarihinde trafik görevlileri tarafından yakalanması ile haberdar olduğunu, müvekkilinin köyde yaşadığını, okuma yazmasının bulunmadığını, yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu 24....
Daha sonra tebligat kanunu 21/2 göre tebliğ yapılması istenmiş, mernis adresi olduğu belirtilerek, Tebligat Kanunu 21/2 ye göre mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiştir. Mahkeme tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ara karar ile incelemiş, aynı celsede de esas yönünden hüküm kurarak davanın reddine karar vermiştir. Kararda da tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesinde açıklama yapmıştır. Davalı tarafından istinafında davacı tarafın tebligatın usulsüzlüğünden bahsetmediğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilmeyen bir husus hakkında ara kararla hükme bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, muvafakatlarının bulunmadığını belirtmiş ise de; Davacı vekili dava dilekçesinde tebligattan haberi olmadığını belirtmiş, duruşmadaki beyanında da müvekkilinin tır şoförü olması sebebiyle evde yokken muhtara tebligat yapıldığını, tebligatın usulsüzlüğünü dile getirdiği gözetildiğinde davacının usulsüz tebliğ şikayeti söz konusudur....
Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Yine, hükümde süresinde olmayan davanın reddine denilmesine rağmen, gerekçede ödeme iddiası yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılması da doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, davacının talepleri gözönünde bulundurularak dava ve şikayetlerin konusunun açıkça belirlenmesi, her bir iddia yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak somut ve açık gerekçelendirmek suretiyle hüküm kurulmasıdır....
Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrası “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” ikinci fıkrası ise " Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur." şeklinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda; Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takipte, örnek 7 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı şikayettir. Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçluların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulü ile borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....