Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık; bonoyu dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve fer'ilere itiraza, ayrıca takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A) DAVACI TARAFIN ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ İLE BORCA VE FER'İLERE İLİŞKİN İTİRAZI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Bu yöndeki şikayet, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki haczin haczedilmezlik kuralı gereği kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinde takipten 30.10.2018 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, dava tarihinin 08.04.2019 olduğu dikkate alındığında, usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı, usulsüz tebligat şikayeti süresinde yapılmadığı için borca itirazın da süresinde olmadığı, haczedilmezlik şikayeti yönünden yapılan incelemede takip dosyasında davacı adına çıkartılan İİK 103....

İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....

Davanın konusu, usulsüz tebliğ şikayeti ile takipten önceki zamanaşımı itirazıdır. Mahkeme süresiz şikayete tabi olduğu, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi geçtiği için davanın kabulü ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmiştir. İİK 33.maddeye göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği, itirazında bulunabilir. Mahkeme her ne kadar süresiz şikayete tabi olduğunu belirtmiş ise de, davanın İİK 33.maddeye göre icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde açılması gerekmektedir. Davacı tarafından icra emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmüş ise de, bu husus mahkemece değerlendirilmediğinden öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken anılan gerekçe ile karar verilmesi hukuken yerinde değildir....

İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyası ile inceleme yapılan usulsüz tebligat şikayetinin sonucu beklenerek, oluşacak sonuca göre sair itiraz ve şikayetler hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, daha önce incelenen ve hakkında hüküm oluşturulan usulsüz tebligat şikayetinin sonucu beklenilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Bakırköy 9. İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyası ile inceleme yapılan usulsüz tebligat şikayeti sonucunun beklenerek hüküm oluşturmak üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, Bakırköy 9. İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 25/11/2019 tarih, 2019/698 Esas ve 2019/535 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Bakırköy 9....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

      İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....

      İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

      UYAP Entegrasyonu