İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2020/631 ESAS 2020/636 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Mersin 2....
Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; “….borçluların uyap üzerinden alınan nüfus kayıtlarına göre, davacı borçlu T1 ve T3'in ödeme emri tebliğ edildiği tarih itibariyle henüz reşit olmadıkları, takip ehliyetlerinin bulunmadığı, bu nedenle adı geçen borçlulara çıkartılan ödeme emrinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı, küçüğü velisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, ödeme emrinin veliye tebliği zorunlu olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin davacılar yönünden kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 24/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, mahkememizce davacının usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmiş olduğundan, kaldırma ilamı doğrultusunda itirazın süresinde yapıldığı anlaşılmakla devlet bankalarına müzekkere yazılarak faiz oranlarının bildirilmesi istenmiş olup ilgili kurumların cevabı yazıları ile birlikte kaldırma ilamındaki yazılı gerekçeler doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin...
içinde itiraz ettiklerini iddia ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.03.2022 olarak düzeltilmesine, müvekkilinin borcu bulunmaması nedeniyle itirazlarının yasal süre içinde yapıldığının kabulü ile ilamsız icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin malvarlığına uygulanan hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti dışında ileri sürdüğü hususlar, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takibin türü bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/284 ESAS, 2020/536 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/6210 E. Sayılı dosyası kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu, tebligattan yeni haberdar olan müvekkili yönünden iş bu takibe süresi içinde, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve sair tüm ferilerine karşı itiraz etme zaruretinin de hasıl olduğunu, takibe dolar kuru üzerinden geçilmiş olup iş bu takip bakımından fiili ödeme günündeki kurun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı alacaklı tarafından belirlenen faiz oranının usule ve yasaya aykırı olduğunu, takibin bu yönüyle iptali gerektiğini, İzmir 6....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı T4 vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine Emirdağ İcra Müdürlüğü'nün 2018/365 Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını müvekkili şirkete çıkartılan ödeme emrinin 25/12/2018 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, tüzel kişilere 21/2 maddesine göre tebligat yapılamayacağını, takibin usulsüz bir şekilde kesinleştirilerek şirkete hacze gelindiğini, müvekkili T2 haciz baskısı altında borcu üstlendiğini ve aracına haciz konulduğunu, ödeme emrinin iptali ile usulsüz tebligata dayalı tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Emirdağ 2....
Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....
Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçluya, ödeme emrinin 25.08.2006 tarihinde ''aynı çatı altında daimi işçisi '' ...'a'' açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ödeme Emrinin anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup-bulunmadığı, tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği tespit edilmeksizin aynı çatı altında daimi işçisi ...'a tebliğ edilmesi usulsüzdür....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/49957 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı müvekkil şirket adresinin neden kapalı olduğu araştırılmadan doğrudan muhtara tebliğ edilerek usulsüz tebliğ edildiğini, 22.02.2022 tarihinde icra takibinden haberdar olmasına rağmen borca itiraz talebinin müdürlükçe hukuka aykırı olarak süreden reddedildiğini ileri sürerek usulsüz tebligata konu ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebligatının 22.02.2022 tarihinde yapılmış sayılmasına karar verilmesini, takibin durdurulmasını ve 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; tüzel kişiliğe usulüne uygun tebligat çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....