"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile birlikte yetkiye ve borca itirazın süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en...
tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, ödeme emrinin 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal süre sonrasında 12/06/2017 tarihinde açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, borca, imzaya ve yetkiye itirazın süre aşımından reddine karar vermiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/10/2014 tarihinde kesinleşen 2014/72 E. - 2014/1125 K. sayılı ilamı ile ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce mirası reddettikleri anlaşıldığından, olayda İİK'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı/borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talebi, borca itiraz niteliğinde olmakla, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiğinden ve borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu ve hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak mahkemece bu yöndeki talebin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazın ancak İİK'nın 168. maddesi kapsamında belgeye dayanması gerektiğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, balıkların bozuk olduğuna ilişkin müvekkilleri aleyhine gönderilen bir ihtaname, ihbarname veya açılmış dava da bulunmadığını, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının Atatürk Cad., ......
150/a maddesinde; "Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72. maddeye kadar hükümler uygulanır.'' düzenlemelerinin mevcut olduğu, bu maddeler bütün olarak nazara alındığında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun ödeme nedeniyle borcun olmadığı yönündeki itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazları icra mahkemelerine değil yetkili icra dairelerine yapması gerektiği, icra mahkemelerinin dar ve sınırlı yetkiye sahip olup İİK ve ilgili diğer mevzuatların verdiği yetki çerçevesinde şekli denetim yapıp, genel bir yargılama yetkisine haiz olmaması sebebiyle şikayetçinin ipoteğin kaldırılması itirazının yerinde görülmediği ve son olarak ödeme emrinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılığa rastlanılmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliği...
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca faize ve ferilere ve zaman aşımına itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda sadece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
Evrak Merkez Mahallesi muhtarlığına teslim edildi 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı haber vermek üzere komşusu Ahmet Çınar'a bilgi verildi." şerhi ile tebliğ edildiği, söz konusu tebliğ işleminin T.K. 21/1 maddesi hükümlerine uygun bir şekilde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair mahkeme kararı doğru olmuştur. 2- Yetkiye ve faize ilişkin itirazlar yönünden Dairemizce yapılan incelemede, İİK'nın 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda yetkiye ve borca itirazların ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İtiraza konu ödeme emri davacı borçluya 11/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Eldeki davada itiraz tarihi 15/02/2021 tarihlidir....
Yine genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin tebliği üzerine her türlü itiraz İİK'nın 62 ve devamı maddeleri uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü yetkiye, borca, faiz ve fer'ilere itirazı sonuç doğurmayacağından, davacının buna ilişkin itirazları hakkında ilk derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yanısıra takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ işleminin iptalini istemiş, Mahkemece ödeme emri tebliğ mazbatasındaki şerhten takip dayanağı belgelerin gönderildiği gerekçesiyle bu istemin esası incelenerek reddedilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....