İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir....
No:191/20 Merkez Zonguldak adresine çıkarıldığı ve bu tebligatın 04/12/2020 tarihinde iade gelmesi neticesinde davacı borçlunun aynı adresinin mernis adresi olması nedeniyle mernis şerhli tebligatın çıkarıldığı, UYAP incelemesinde davacı borçlunun mernis şerhli davetiyenin tebliğ edildiği 04/01/2021 tarihindeki mernis adresinin tebligatın çıktığı adres olduğu, daha sonrasında da 01/04/2021 tarihine kadar mernis adresinin değişmediği, mernis adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itiraz talebinin ise; ödeme emrinin davacı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu ve itiraz süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
“tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 04.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
verilmediği, bu yönüyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 30.11.2015 tarihli temyiz isteminin, İzmir 2....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, 19.04.2007 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ sırasında muhatabın bulunmadığına dair bir açıklık olmadığından şikayetçi vekiline Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre şikayetin süresinde olduğu, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan şikayet olunanın icra takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüzlük nedeniyle mahkemece tespit edildiği, usulsüz tebliğe göre yapılmış olan haciz işleminin de geçersiz hale geldiği, şikayetçinin alacağının birinci sırada bulunması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetveli tebliğ tarihinin 31.08.2006 olarak düzeltilmesine, sıra cetvelin iptaline karar verilmiş, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olması gerekçesiyle birleşen şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet olunanın temyiz talebi üzerine Yargıtay Yüksek 19....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamakla birlikte ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatın şirketin yetkili temsilcileri olmaması durumunda çalışanına yapılması gerekirken, kalıcı çalışana yapılmadığını, şirket çalışanına ise haber verilmediğini, tebligatın bu haliyle TK'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olarak yapıldığını ve dolayısıyla usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin yoğun çalışma yapısı ve usulsüz yapılan tebligat nedeniyle icra takibini haricen öğrendikleri 13.10.2020 tarihinden itibaren süresi içerisinde yetkili makama başvurarak işbu dosya üzerinden itirazların sunulduğunu, şirket yetkilisi bulunmadığından evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu hususun tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrine konu senedin kambiyo senedi değil, teminat senedi olduğunu, davalı taraf ile müvekkilleri...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1226 Esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, kiralayan tarafından kira sözleşmesinin feshine dair yazılı bildirimde bulunulmadığını, işyerinin fiili olarak tahliye edildiğini beyan ederek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin fiili tahliye tarihi olan 08.02.2021 olarak düzeltilmesini, tahliye taahhüdünün hukuka aykırı olması sebebiyle takibin durdurulmasını, icra dairesince muhafaza altına alınan eşyaların aynen iadesi ile işyerine ait anahtarın müvekkiline teslimine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve uğradığı zarar nedeniyle kira bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II....
HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayettir. Borçlu isteminin yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 16. maddesi uyarınca, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrasına göre usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir."...