haber kağıdı ile muhtara gittiğini ve tebliğ işleminden, bu tarihte haberdar olduğunu,7 günlük süre içerisinde ilamsız takibe karşıda itirazını yapan müvekkili yönünden takibin kesinleşmediğini, bunun aleyhine yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğundan, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olduğuna karar verilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan, 18.06.2021 olduğuna, süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin davacı yönünden durdurulmasına, dava harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciine verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Özlem Karaçam Güven'e tebliğ edildiğini, bu kişinin ilamsız takibe itiraz etmeyerek, Kooperatif başkanını da yanıltarak takibin kesinleşmesine sebebiyet verdiğini, avukat hakkında şikayette bulunulması üzerine adı geçen avukatın görevi kötüye kullanma suçundan ceza aldığını, Av....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/17563 E. sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı Sıdıka Baran olarak görünen dosyadan müvekkiline Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 06.10.2020 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini, ödeme emrinin müvekkilinin iş yeri adresi olan adreste tebliğ almaya muktedir kimse olmaması nedeniyle muhtara tebliğ edilmiş gibi gösterildiğini, ancak muhtara da bırakılmadığını, iş yeri adresine herhangi bir haber kağıdı bırakılmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.10.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulü ile takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olmadığı için senet kambiyo vasfında olmadığından, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Borçlu vekilinin Mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HUMK'nun 76. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir(Hukuk Genel Kurulu'nun 05,06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). 7201 sayılı Yasanın 32. maddesi gereğince muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olması, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde mal beyanında bulunma tarihi ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle uygulanan hacizlerin kaldırılacağı sonucunu doğuracağından borçlunun şikâyette hukuki yararının bulunması nedeniyle, mercii nezdinde yapılan tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikâyetin incelenmesine engel teşkil etmez(Hukuk Genel Kurulu'nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 esas 2001/560 karar sayılı kararı)....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....
Yeşilova Küme Evleri No: 14 Akdeniz/Mersin" adresine göre tebliğ olunduğu " aynı adreste birlikte ikamet eden Sezgin Avcı imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 22/12/2021 tarihinde tebligat işlemi yapıldığı, borçlunun 04/01/2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edip tarafına örnek 7 tebliğ olunduğunu bildirdiği, tebliğ tarihinin 31/12/2021 olduğu süresi içinde itiraz ettiği beyanı ile borcu olmadığından itiraz ettiğine dair 04/01/2022 tanzim tarihli dilekçe ibraz ettiği görülmüştür. Yukarıda belirtildiği üzere davacının adresine yapılan tebligatta muhatabın nerede olduğu araştırılmaksızın doğrudan birlikte ikamet eden imzasına tebligat yapılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu hali ile anılan tebliğ işlemi usulsüz ise de; usulsüz tebligat TK.32 maddesine göre öğrenme ile sıhhat kazanır....
Davalı üçüncü kişiler istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının verilmesinden sonra dosyaya davalı olarak eklenmelerinin usulsüz olduğunu, İcra Mahkemesine yaptıkları usulsüz tebliğ şikayetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, 2. haciz ihbarnamesine itirazlarının süresinde olduğunu, taraflarına 3. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, bu nedenle şikayete konu İcra Müdürlüğü kararının isabetli olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; dayanak ilamı vekil sıfatı ile temyiz etmesine rağmen icra emri tebliğinin vekil yerine asile tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu iddiası ile birlikte işlemiş faize de itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, dayanak ilamın 25.08.2015 tarihli belgeye göre borçlu vekili tarafından temyiz edildiğinin bildirildiği, takip başlatılmadan önce borçlunun vekille temsil edildiği, buna göre icra emrinin vekile tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesi ile borçluya gönderilen icra...
Dosyadaki bilgilere göre, 10.06.2014 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın soruşturma aşamasında kollukça alınan ifadesinde belirttiği adresine tebliğe çıkarılması yerine adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından; tebligatın usulsüz olması yanında tebliğ edilen kararda, sanığa bu erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez....