Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Md. uygun şekilde yapılmadığından davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 08/11/2021 olarak düzeltilmesine, davacının ödeme emrine yönelik şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, yetki itirazının reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, genel haciz yoluyla ilamsız takipte takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetki itirazına ilişkindir....

ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    Davacı dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz ettiği halde, Mahkemece HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilmeden, süresinde ileri sürülüp sürülmediği dikkate alınmadan doğrudan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki Mahkemece 28.04.2021 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararında '' Senete keşide yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının reddine'' dair karar tesis edildiği, bu ara karardan dönülmeden nihai kararda yetkisizlik kararı verilmesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır....

    Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Davacı kendisine gönderilen ve 06.08.2007 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulü ile davacının beyan ettiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/27Talimat sayılı dosyası ile gerçekleştirildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

      Hukuk Dairesi’nin 19.04.2007 tarihli ilamı ile karar onanmış; yine şikayet olunanın karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay Yüksek 19....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2023 NUMARASI : 2023/73 ESAS- 2023/59 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 18....

        29/09/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunan borçlu vekilinin aynı zamanda 7 günlük yasal süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurmadığı, icra hukuk mahkemesince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik bir karar olmaması nedeni ile icra müdürlüğünün tebliğ tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan itiraz nedeni ile takibin devamına karar vermesinde yasaya aykırılık bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Somut olayda davacı/borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair itirazlarda bulunulduğu, mahkemece ileri sürülen iddialardan sadece yetki itirazına ilişkin değerlendirme yapıldığı, sair hususlar konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hükümde kurulmadığı anlaşılmıştır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı/borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki yetki itirazını ve sair itirazlarını icra müdürlüğüne yapmasının gerektiği, mahkemece öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yasal süresinde açılmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emri tebliğ işleminin T.K'nın 21/1 maddesine göre yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, bonoda keşide yerinin Uşak olarak gösterildiğini, takibe konu bononun kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içerdiğini, teminat senedi niteliğinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, Uşak 2. İcra Dairesinin 2019/3260 Esas sayılı takip dosyasında; a) İşlemiş faiz tutarının 2.136,99 TL olarak düzeltilmesine, takibin devamına, b) 40.000 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu