Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Muhtarlık kaydı yoktur. iade apartman görevlisi" şeklinde yapıldığını, tebliğ memurunun Tebligat Kanunu' nun 12. Ve 13. Maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 17. Ve 18....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, pandemi koşulları sebebiyle müvekkilinin tebligattan çok geç haberdar olduğu için elinde olmayan sebeplerle imzaya itiraz için gereken süreyi kaçırdığını, Mahkemece bu husus yeterince araştırılmadan ret kararı verildiğinden, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, usulsüz yapılan tebligat sebebiyle imza müvekkiline ait olmamasına rağmen, mahkemece gerekli incelemenin yapılamadığını, icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan istenilmediğini, imza örnekleri istenildiğinde, icra takibine konu senetteki imza ile karşılaştırılarak, bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....

    , borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 20/05/2018 tarihi olarak kabul edilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçluları T1 ve Hüseyin Şahin aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçluları vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca senetteki imzaların T1'e ait olmadığı, takibe konu 90.000,00- TL bedelli senetteki imzanın davacı Hüseyin Şahin'e ait olmadığı, takibe konu diğer senedin de Hüseyin Şahin'e zorla imzalattırıldığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, davacı T1'e çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun ve haber bırakılan komşunun isminin açıkça yazmadığı, daire 5'ten sorularak daire 5'e haber bırakıldığı, bu nedenle davacı T1 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile beyan ettiği tebliğ tarihi olan 18/07/2022 tarih itibari ile borca ve imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla...

    İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı şirket aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 29/08/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket yetkilisinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile birlikte yetkiye, borca ve imzaya itirazlarını içerir dilekçe verdiği, ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, iş yerinde daimi çalışan Muammer Sancaklı'ya tebliğ edildiği, tebligatı alan kişinin şirketin yetkilisi olmadığı, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu çekin keşide tarihindeki düzeltme ile ilgili paraf imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, çekin gerçekte keşide tarihinin 30/06/2019 tarihi olduğu ve keşide tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde çek ibraz edilmediğinden İİK .170/a maddesi kapsamında...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2018/38338 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında 249.295,89 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihi öğrenme tarihi olarak bildirilen 11/04/2019 olarak belirlenmiş, yetkiye ve imzaya itiraz yönünden esasa ilişkin nedenlerle dava reddedilmiştir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, usulsüz tebligat şikayetine ilişkin karar istinafa konu edilmediğinden kesinleşmiştir....

    Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere; "dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir." Davacının dava dilekçesinde yalnızca ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, dilekçede yenileme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik hiçbir iddiasının bulunmadığı, dava dilekçesinin sonuç kısmında da "dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi" şeklinde bir talebinin yer almadığı açıktır....

    UYAP Entegrasyonu