HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1497 KARAR NO : 2023/464 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/761 ESAS, 2022/214 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ - YETKİ İTİRAZI - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/761 Esas, 2022/214 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 20....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9615 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte, ödeme Emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek Şikayetin Kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 03.04.2019 tarihi olarak kabulüne ve Usulsüz tebligat sebebiyle öğrenme tarihinden önceki işlemlerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 14/06/2019 gün 2019/626 E. 2019/587 K sayılı kararla " Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile davacıya çıkan ödeme emri tebliğ tarihinin 03/04/2019 olarak TESPİTİNE, davacının 03/04/2019 tarihinden sonra, icra dosyasına yapmış olduğu itirazı var ise icra müdürlüğünce dikkate alınmasına," karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/204 ESAS- 2021/273 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının önce şirket yetkililerine, şirket yetkilileri bulunmadığı taktirde de bu hususun tebliğe şerh edilerek ikinci sırada olan görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işte görevlendirilmiş kimseye yapılması gerektiğini, takipten 19/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkil aleyhine Bakırköy 5. İcra Mahkemesinde tahliye davası açıldığını, tebliğin usulsüz olması sebebiyle tahliye davası açılmasının mümkün olmadığını, Bakırköy 5. İcra Mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 19/02/2021 tarihi olarak belirlenmesine, Bakırköy 5....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Somut olayda, şikayetçi borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin "işyeri temsilcisine ulaşamadığını beyan eden daimi çalışanı Süleyman Akkurt imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ memurunca muhatabın o sırada orada bulunmadığının belirlendiği, buna göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilerek yapılan tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre şeklen usulsüne uygun olsa da, mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasına göre tebligatı alan Süleyman Akkurt'un davacının daimi çalışanı olmadığı, polis memuru olduğu anlaşıldığından, tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, tebligatı alan Süleyman Akkurt aynı zamanda takip borçlusu olup, davacı ile arasında menfaat çatışması olduğundan, anılan tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca hasma tebliğ nedeniyle de usulsüzdür....
Ortaköy (Aksaray) İcra Müdürlüğünün 2011/594 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü ve meskeniyet şikayeti ile ilgili istinaf talebinin incelenmesinde; Davacıya her üç icra dosyasından çıkartılan 103 davetiyeleri 11/03/2019 tarihinde, tebliğ edilmiştir. Davacı 18/03/2019 tarihinde yasal 7 günlük süre içinde meskeniyet şikayeti davası açmıştır. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....
Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imzaya itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK'nın 18. maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır....
Somut olayın incelenmesinde; düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin 27.06.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin durmadığı, 10.12.2013 ve 19.03.2014 tarihlerinde borçlu tarafından dosyaya toplam 22.788,90 TL yatırıldığı, bu arada usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin.... İcra Mahkemesi'nin 2014/925 E. – 2015/238 K. sayılı kararı ile kabul edilerek tebliğ tarihinin 04.11.2013 olarak düzeltildiği anlaşılmıştır. Bu durumda takibin şeklen kesinleştiği düşüncesiyle borçlu tarafından paranın takip dosyasına yatırılmasından sonra alacaklıya ödeme yapıldığı, daha sonra borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltildiği anlaşıldığına göre, alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme sözkonusu olmadığından İİK.nun 361.maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....