Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/450 Esas, 220/83 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/32088 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında başlatılan takipte, ödeme emrinin, tebliğ tarihi itibarıyle davacının askerde olması nedeniyle usulsüz olarak tebliğ edildiğini, düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmeyen senet için kefil konumunda bulunan müvekkiline müracaat edilemeyeceğini belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve takibin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/176 ESAS, 2020/146 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından İzmir 7.İcra Müdürlüğünün 2019/11968 E sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takipte ödeme emri ve eklerinin müvekkili şirket yetkilisinin yokluğunda müvekkil şirket ile ilişkisi bulunmayan İsmail Ekti isimli kişiye tebliğ edildiğini, tebliğ parçasında " birlikte daimi çalışan İsmail Ekti'ye" tebliğ edildiğinin belirtildiğini, tebligatın yapıldığı tarih itibariyle müvekkili şirket nezdinde İsmail Ekti isimli bir çalışan bulunmadığını, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin davaya konu icra dosyasından 03/12/2019 tarihinde İzmir 7.İcra...

Somut olayda dava dilekçesinin incelenmesinde, iş bu temyize konu davada borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin bulunmadığı görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak tebligat usulsüzlüğü hususunda da karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi'nin 13/04/2021 tarihli ve 2020/1720 E.-2021/996 K. sayılı kararının hüküm bölümünün A fıkrasında yer alan, "Davacının usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin REDDİNE" cümlesinin karar metninden silinerek tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 24/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2020/1887 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebligatının davacının iki sene önce taşınmış olduğu adrese usulsüz olarak yapıldığını, Konya İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, senet üzerinde yer alan adrese göre Karaman İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını beyanla; davacıya yapılan ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 22/02/2021 tarihi olduğunun tespitine, yetki yönünden itirazın kabulü ile Konya 7. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkili İcra Müdürlüğünün Karaman İcra Müdürlüğü olduğuna karar verilmesine, % 20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde, borçlu şirketin açık adresine gönderilen ödeme emrinin “Bizzat” tebliğ edildiği, tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak “bizzat” tebliğ şeklinde gerçekleştiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. Buna göre; mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına dair gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Ancak, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.)....

      dan soruldu, muhatabın köyde olduğunu beyan ettiğinden evrak muhtarlığa tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı. İmzadan imtina eden Kezben K.'a haber verildi" açıklaması ile 03/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup; yukarıda açıklandığı biçimde borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmediğinden bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; her ne kadar alacaklı taraf katılma yolu ile kararı temyiz etmiş ise de alacaklı tarafından yatırılmış bir temyiz harcı bulunmadığından istemin (REDDİNE), 2-Borçlu tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu taraf vekili icra mahekemesine başvurusunda; usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar vermiş ancak zamanaşımı itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve sair şikayet sebepleri yanında hesap kat ihtarına itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak faize ilişkin itirazların kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emri ile 103 davetiyesinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, her iki tebligatın da beyanı alınan komşuların isimleri tespit edilip imzaları alınmadan yapıldığını, takip dosyasında TK'nun 10/2 maddesi göz ardı edilerek davacının ikametgah adresine tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan TK'nun 21/2 maddesine tebligat yapıldığını, tebligatın bu yönüyle de usulsüz olduğunu, tebligatı alan muhtarın davacıyı zamanında haberdar etmediğini, usulsüz tebliğ halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olduğunu, tebligat işlemleri kamu düzenine ilişkin olduğundan usulsüzlüğün re'sen dikkate alınması gerektiğini, aksi halde hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlalinin söz konusu olacağını, davacının bir kısmı boş olarak belgenin davalı tarafından doldurularak takibe konu edildiğini, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 17/02/2020 olarak düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına...

            Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Somut olayda, davacının "Güvendik Mah., 194 Sok., No:6, İç Kapı No:1, Urla/İzmir" adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı "adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu Fikret Güniada'dan sorulmuş, muhatabın İzmir'e gittiği sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı Gökhan Balıkçıoğlu imzasına teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yöneticiye haber verilmiştir" şerhi ile 13/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacının adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği ve haber verilen komşunun kim olduğunun belirtilmediği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür....

            UYAP Entegrasyonu