Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur." Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi gerekli olup, usulsüz tebliğ şikayeti yedi günlük süreden sonra yapılırsa icra emri tebliğ işlemi kesinleşir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2019/15051 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından senede dayalı olarak takip yapıldığını, çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, borcun kendisine ait olmadığını beyanla, takibin iptalini talep etmiş, Duruşmada alınan ifadesinde, tebligatta adı geçen Emine Gökdemir isimli şahısla aynı apartmanda oturmadığını, takipten 09/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyanla, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gecikmiş itirazda bulunduğunu, usulsüz tebliğ şikayetinin olmadığını, İİK m. 65 şartlarını taşıyan geçerli bir mazeretinin bulunmadığını, borçluya yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/5316 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yapılan tebligatların usulsüz olduklarını, müvekkil şirketin takipten ve tebligatlardan haberdar olmadığını, haberdar olmama nedeninin de şirketin kayyum tarafından yönetilmesi olduğunu, gerek icra emrinin gerekse kıymet takdiri raporunun usule uygun tebliğ edilmediğini, buna rağmen satış işlemlerine başlandığını, icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdiri raporunun da hatalı olduğunu belirterek; yeniden kıymet takdiri yapılması ile usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin öğrenme tarihinin 16.12.2019 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle iptali talebidir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK 16. maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı tarafından 89/1 haciz ihbarnamesine 28/07/2020 tarihinde itiraz edildiği, dava dilekçesinde de haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 24/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, beyan ettiğinden 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz yapıldığı şikayetinin İİK 16 maddesi gereğince ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekirken 7 günlük süre geçtikten sonra 30/11/2020 tarihinde dava açılması sebebiyle mahkemece süre aşımından davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. İcra dosyasına itiraz dilekçesi ibraz edilmesi süreyi kesmemektedir....
Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanlarını tekrar etmekle birlikte dava dilekçesinde tebliğin usulsüz olduğu iddiasına yer verdiklerini, takipten 30.10.2019 tarihinde haberdar olduklarını beyan ettiklerini, kaldı ki aynı Mahkeme'nin 2019/1062 Esas sayılı dosyasıyla usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduklarını ve tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiklerini, yasal süresi içerisinde yaptıkları usulsüz tebliğ şikayeti dikkate alınmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. UYAP üzerinden yetki alınmak suretiyle İstanbul 24....
Tüm dosya kapsamından takibe ilk olarak Aliağa İcra Müdürlüğünün 2012/4303 esas sayılı dosyası ile başlandığı, davacı borçlunun itiraz ve şikayeti üzerine Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/82 E. - 2017/226 K. sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın İzmir 8. İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve 2020/7869 esas numarasını aldığı, gönderilen ödeme emrinin borçlu vekiline 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Takibe konu senet bono olup zamanaşımı süresi 3 yıldır. Davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden önce senet hakkında 3 yıldan fazla süre bir işlem yapılmamış olması halinde zamanaşımının gerçekleşmiş olduğu kabul edilmelidir. Bu kapsamda değerlendirme yapabilmek için Aliağa İcra Müdürlüğünün 2012/4303 esas, İzmir 8....
İcra Dairesi'nin 2018/22561 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle iade edilmesi üzerine ikinci bir ödeme emri tebliğ evrakının çıkartılmadığını, usulüne uygun takip kesinleştirilmeden kıymet takdirinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle kıymet takdirine ve kıymet takdirinin tebliğine itiraz ettiğini ileri sürerek ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle kıymet takdirine itiraz ettiklerini aksi halde değerin düşük tespit edilmesinden ötürü kıymet takdirinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde;......
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 Tarihli ve 2023/216 Esas, 2023/228 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, kıymet takdirine itiraz yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya usulsüz tebligat şikayeti yönünden devam olunduğu, şikayete konu işlemin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesince gerçekleştirildiğinden, usulsüz tebligat şikayetini inceleme yetkisinin Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.10.2023 Tarihli ve 2023/1339 Esas, 2023/1252 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin bildirerek iptalinin talep edildiği, kıymet takdirinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin Ankara 3....