Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; Davacının davasının; usulsüz tebligat şikayeti yönünden kabulü ile Yalova icra müdürlüğü 2021/5247 esas sayılı dosyasında davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 18/04/2022 olarak düzeltilmesine, borca itiraz talebinin reddine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca, faize ve faiz oranlarına itirazdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 9. SHM'nin 2019/538 E.sayılı dosyası nedeniyle icra takibinden haberdar olduklarını, usulsüz tebliğ işlemine dosyaya vekalet sunulmasından sonra yapılan inceleme ile 16/02/2020 tarihinde haberdar oldukları ileri sürmüştür. Davacının süre tutum dilekçesine istinaden HMK 355'e göre kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Anadolu 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz ititrazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve yetkiye itiraz etmiş, mahkemece borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve ... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna dair yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz etdilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkiye ve borca itirazını icra dairesine sunması gerektiğini, bu nedenle yetkiye itiraz davasının reddi gerektiğini, ayrıca ileri sürülen hususların 7 günlük süre içinde sunulmadığını, davacı borçlunun ıttıla tarihi hakkında birbiriyle çelişen beyanlarda bulunduğunu, mahkememiz dosyasında tebliğ tarihinin 24/09/2021 tarihi olarak baz alınmasını talep etmiş ise de, icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesini 23/09/2021 tarihinde sunduğunu, davacının borca itiraz dilekçesinde kabul ettiği adresin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde reddettiğini, davacının bizzat kendi sunduğu yerleşim yeri belgesinde yer alan yerleşim yeri adresinin tebligat adresi olmadığını iddia ettiğini, davacının itirazlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir....
konu borcun ödendiğini, ödenmemiş kira borcunun bulunmadığını, takibe konu borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve sekreter Ceren Elmas imzasına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu belirtilen kişiye yapılmış olduğundan tebligat, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğundan, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin (22/12/2014) tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine ve kabul edilecek tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazlarının esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmıştır....