WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, bonoya dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, yetkiye, borca ve takip dayanağı senedin kambiyo vasfını taşımadığı ve alacaklının meşru hamil olmadığı iddiasıyla takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine ve sair iddialar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin kabulü ile diğer itirazların icra müdürlüğüne yapılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yoluyla davacı borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/891 ESAS 2020/1381 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu takipten müvekkiline ödeme emrinin tebliğ edilmemesi sebebi ile haricen haberdar olduklarını, ödeme emrini içerir tebligatın TK'na aykırı olarak müvekkilinin adresine uğranmaksızın muhtara bırakıldığını, müvekkilinin bu durumu gerekli görülmesi halinde kamera kayıtları ile de ispatlayabileceğini, müvekkilinin muhtardan tebliğ evrakını almak istemesi üzerine muhtarlıktan evrağın kaybedildiğinin taraflarına bildirildiğini ve müvekkilinin evrakı tebliğ alamadığını, icra dosyasına itiraz...

    Davacı, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazlarını icra mahkemesinde ileri sürmüş ise de, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren borca itirazların icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekmekte olup, icra mahkemesinde ileri sürülmesine ve icra mahkemesince değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan borçlu, kendisine muhtırayla tebliğ edilen borç miktarına da itirazda bulunduğu halde ilk derece mahkemesince bu hususta bir inceleme yapılmaması da doğru değildir....

    Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, yetki ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Muteriz borçlular İcra Mahkemesine başvurularında; borçlu ...'...

      Nitekim bu husus Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2015/21984 Esas 2015/32464 Karar sayılı kararında "Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. " denilmek suretiyle ifade edilmiştir. Sonuç olarak; usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptaline dair talebin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      usulsüz tebligatı tesadüf eseri banka hesabına bloke konulmasından sonra 09.07.2021 tarihinde öğrendiğini, tebliğ tarihinin kanunen 09.07.2021 tarihi olup müvekkilinin bu tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkının bulunduğunu, bu nedenle süresi içerisinde hem yetkiye, hem de borca itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, takibin müvekkilinin ikamet yeri olan yetkili Tarsus İcra Dairesi'nde açılması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihleri olan 09.07.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, müvekkili üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

      başlattığı dönemde sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu, yine kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin de İİK 4. Maddesi uyarınca tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirinin Erzurum 4. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....

        DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin pandemi nedeniyle kısmi faaliyette bulunduğunu, belirli saat aralıklarında kısmi personelle çalıştığını, tebliğ mazbatasında hatalı olarak sürekli kapalı olduğu ve yakın komşularından tanıyan olmadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiğini, bunun üzerine 01/07/2021 tarihinden TK 35/4'e göre tebliğ yapıldığını, bila dönen 08/06/2021 tarihindeki tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 27/07/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu