Somut olayda, davacı vekili usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilmemesi halinde İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz isteminde bulunmuş ve Dairemizin kaldırma kararı ile, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olması nedeniyle gecikmiş itiraza ilişkin talebinin değerlendirilmesi gerektiği bildirildiğinden, ilk derece mahkemesince davacının gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu, yine kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin de İİK 4. Maddesi uyarınca tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirinin Erzurum 4. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....
Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda "... tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından icra ve mahkememiz dosyası kapsamında, şikayetçinin, usulsüz ödeme emri tebligatını, beyan ettiği tarihten önce öğrendiğini gösteren yazılı bir delil bulunmaması hususu da dikkate alınarak davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... ... 22. İcra Müdürlüğünün 2019/38830 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/01/2020 olarak düzeltilmesine, ..." karar verilmiştir....
Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 Karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tebligatı usulüne uygun olduğu kabul ederek gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
İİK'nın 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Somut olayda davacı borçluya TK'nın 21/2 maddesine göre ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin "Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, No 26/u İç Kapı No: 40 Bahçelievler İstanbul" adresine tebliğe çıkartıldığını, tebliğin bila iade geldiğini, aynı adrese TK 21/2'ye göre muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilin bu adrese 03/02/2016 ve 05/03/2018 tarihlerinde kullandığını, haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte müvekkilin adresinin Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, İhlas Yuva Sitesi, C 9 Blok sitesi No:25/t İç Kapı No: 34 Bahçelievler İstanbul adresi olduğunu, İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarnameleri tebligatın usulsüz olduğunu, 24/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 28/07/2020 tarihinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve haciz ihbarnameleri müzekkerelerine itiraz ettiğini, bu nedenle borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce her hangi bir...
Somut olayda, davacı borçlu dava dilekçesinde tebligat usulsüzlüğü şikayetini getirdiği gibi, gecikmiş itirazda bulunduğu anlaşılmakla yerleşik yargıtay içtihatları nazara alınarak hukuki tavsif hakime ait olmak üzere, mahkemece tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiğinden, başvurunun gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. O halde, mahkemece başvurunun gecikmiş itiraz niteliğinde kabulü ile bu doğrultuda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde sadece tebligat usulsüzlüğü olarak vasıflandırma yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan davacının istinaf başvurusunun belirtilen sebeple kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun belirtilen sebeple KABULÜ ile, HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince Gebze 1....
Göre tebliğ yapılan adresin davacının mernise kayıtlı adresi olduğu anlaşıldığından yapılan tebligatta usule aykırılık bulunmadığından ve gecikmiş itiraz koşulları oluşmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. İzah edilen nedenlerle; incelenen tüm dosya münderecatına, icra dosyası içeriğine göre; Davacının davasının REDDİNE'' karar verildiği görülmüştür....