Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir. Dairemizce daha önce " Mahkemece; diğer şikayetlerle ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen, davacıların takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği görülmektedir." gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmış, söz konusu kararda, davacıların, takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda da değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu, bu kez, söz konusu şikayet değerlendirilmiş ise de, yapılan inceleme yeterli değildir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo takibinde borca itiraz talebine ilişkindir. Tokat 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/248 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti -Borca ve Fer'ilere İtiraz - KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu şikayeti ile imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin delil avansının yatırılması hususunda kendisine yapılan ihtarattan, vekilinin istifasından ve de mahkemenin kararından haberdar olmadığını, delil avansının yatırması için yapılan tebligatın aynı çatı altında ikamet ettiği belirtilen oğlu Hasan Emre Demir'e tebliğ edildiği, oğlunun henüz 16 yaşında olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, ihtarattan kararın tebliği ile haberdar olduğunu, bu sebeple davayı takip edemediğini, delil avansını yatıramadığını ve kararı öğrenemediğini, her ne kadar mahkemenin ara kararı ve vekillikten istifa dilekçesinin 12/10/2020 tarihinde tebliğ olunduğu belirtilmişse de söz konusu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince;" Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhinde toplam 26.779,92 TL üzerinden 26/09/2019 tarihinde haciz ve tahliye talebi ile takibe geçildiği, örnek 7 no.lu ödeme emrinin davacı borçlunun "Sahil Mah.Cami Sok.No:23/2 Çiftlikköy/Yalova" adresine tebliğe çıkarıldığı ve muhatabın çarşıda bulunması sebebiyle 02/10/2018 tarihinde muhtara tebliğ edildiği görülmüştür. Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığına ve borca itiraza ilişkindir....
Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
tarafa borcu bulunmadığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 30/11/2018 tarihi olarak belirlenmesine, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, müvekkili hakkındaki hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacıların bilinen en son adreslerine gönderilen tebligatların iade edilmesi sebebiyle mavi renkli tebliğ zarflarına T.K'nın 21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılması şerhi yazılarak ve ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılarak yapılan ödeme emri tebliğ işleminde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacı borçlular aleyhine ilamsız takip yapılmış olup bu takip yolunda İİK'nın 62. Maddesi mükerrerliğe dayalı borca itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....