Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/1022 ESAS- 2020/1274 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/16302 e sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkilinin adresine tebliğ edildiği tarihten önce müvekkilinin adresten taşındığını, muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davalının müvekkilinin eski işvereni olduğunu, haksız ve kötü niyetli takip başlattığını, müvekkilinin maaş hesabı dahil tüm malvarlığına el konulduğunu, satış işlemlerine de başladığını beyanla takibin ve hacizlerin durdurulması ile davanın kabulüne ve usulsüz yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda davacı/borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair itirazlarda bulunulduğu, mahkemece ileri sürülen iddialardan sadece yetki itirazına ilişkin değerlendirme yapıldığı, sair hususlar konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hükümde kurulmadığı anlaşılmıştır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı/borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki yetki itirazını ve sair itirazlarını icra müdürlüğüne yapmasının gerektiği, mahkemece öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti olduğu, yetki itirazının değerlendirilmesinde, bonolar için sözleşmenin yapıldığı yer ve ifa edileceği yerin belirlenmesi halinde buraların yetkili olduğu belirlenmemesi halinde İİK'nın 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerindeki icra dairesinde de icra takibi yapılabilir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/384 KARAR NO : 2022/272 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/101 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2020 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisinin son dönemlerinde hasta olduğundan takipten haberdar olmadığını, murise yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ mazbatasında bilgisine başvurulan komşusunun isminin yazmadığını, borçlu murisin ödeme emri tebliğ işlemini öğrenmeden öldüğünü, mirasçılarının takipten 12/10/2020 tarihinde haberdar olduğunu mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmeyecekse, murisin takibin...

İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görülmektedir. O halde; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/109 ESAS, 2019/926 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetki İtirazı KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 13....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından İzopoler Sprey Poliüretan Köpük İzolasyonu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, yenileme dilekçesinden sonra ödeme emrinin borçluya 24/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetki itirazı ile birlikte borca ve faize itiraz ettiği, usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ayrıca İİK'nun emredici hükümlerine aykırı olarak takip talebinde ve ödeme emrinde borçlunun ad ve soyadının gösterilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece; takipte borçlu olarak gösterilen İzopoler Sprey Poliüretan Köpük İzolasyonu'nun pasif husumet ehliyeti bulunmadığından takibin iptaline usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesine göre; "Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir."...

      Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu