WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. vekili tarafından borçlu aleyhine, kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak ilamsız takibe başlandığı, ödeme emrinin 13/10/2001 tarihinde bila tebliğ iade edildiği icra dosyası alacağını devralan temlik alacaklısı Mevduat Sigorta Fonu A.Ş. vekilinin 28/06/2013 tarihli yenileme talebi ile, icra dosyasının yeni esasa kaydı yapılarak takibin yenilendiği ve borçluya yenileme dilekçesi ve ödeme emrinin 02/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan önce 31/10/2013 tarihinde borca itiraz ettiği icra müdürlüğünce 07/11/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihine göre itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi ile 27/06/2014 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçlar üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece; süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibe devam edilmesinin ve haciz işlemi yapılmasının usulsüz olduğu belirtilerek şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun...

    İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..., davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine takip başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davacı borçluya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 26/11/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, asıl borca, faize, tüm borç ferilerine, borç ilişkisine ve sebebine itiraz edildiği, iş bu dava ile davacı borçlu tarafından 26/11/2020 tarihinde gecikmiş itirazda bulunulduğu, davacı vekili her ne kadar iş bu davayı gecikmiş itiraz dava konusuyla açıp netice-i talepte "icra takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin Müvekkile usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeni ile gecikmiş itirazımızın kabulü ile ödeme emrinin tebliği tarihinin Müvekkilimizin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 20.11.2020 tarihi olarak kabulüne, icra dosyasına 26.11.2020 tarihinde sunduğumuz takibe, asıl borca, faize ve tüm borç ferilerine, borç ilişkisi ve sebebine itirazımızın süresinde olduğunun kabulü ile usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak yapılan haciz...

    İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....

      sürece muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi kabul edilecek olmakla mahkemece usulsüz tebligat şikayeti ile TK'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin haberdar olunan 04/06/2021 tarihi olarak tespitine ve düzeltilmesine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, birleşen 2021/161 Esas sayılı dosya yönünden yapılan incelemede Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1992 Esas sayılı dosyasının 7 örnek ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve tespit edilerek 04/06/2021 tarihi olarak düzeltilen ödeme emri tebligatı üzerine borçlunun yasal süresi içinde 09/06/2021 tarihinde borca ve takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, kesinleşmeyen takipte haciz kalkmakla meskeniyet iddiasına dayalı davanın konusuz kaldığına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/4485 Esas sayılı takip dosyası yönünden ise, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi...

      İİK'nın 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, tebliğin usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebliğin varlığıdır. Bu nedenle davacı usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmasa dahi -ki bu dosyada usulsüz tebliğ şikayeti de bulunmaktadır- öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı ve tebliğ usulüne uygun kabul edildiği takdirde borçlunun gecikmiş itirazı incelenmelidir....

      Sokak No: 10/A İç Kapı No: 7 Hendek/Sakarya" adresine gönderildiğini, ancak tebligatın yapılamadan iade edildiğini, tekrar İcra Müdürlüğünce 08/04/2019 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre 24/08/2019 tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edildiğini, tebliğ zarfı üzerinde Mernis şerhi olmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yapılan icra takibinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla icra takibini öğrenme tarihinin 26/09/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetçi vekilinin dosyaya sunduğu Yargıtay kararlarının, Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligatlara ilişkin olduğunu, ancak yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takibe ilişkin gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebligatın öğrenme tarihinin 01.12.2016 olarak kabulüne, tebliğ memuru işleminin iptali ile borca itirazlarının kabulünü talep ettiği, ..........

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece tebligatın usulsüzlüğünün kabul edildiğini, tebliğ tarihi 05.11.2020 olarak düzeltilmiş ancak borca itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, Mahkemece kabul edilen tebliğ tarihi sürecinde COVİD-19 salgınından kaynaklı çalışma koşullarında oluşan değişiklikler ve zor şartlar nedeniyle icra dairesine bildirimde bulunulamadığını ve borca itiraz için mahkemeye başvurulduğunu, Yerel mahkemece verilen borca itirazlarının reddi sonucunda ve mahkemece belirlenen tarih itibariyle icra dairesine bildirimde bulunma süresi geçmiş olduğundan müvekkili borçlu haksız yere borçlusu olmadığı bir icra dosyası için mağduriyet yaşayacağını, mevcut davanın süresi içerisinde açıldığı ve tebligatın usulsüz olduğu ortadayken içinde bulundukları pandemi sürecinde gerçekleştirilemediği bir aşamadan dolayı müvekkilinin haksızlığa uğratılması hak arama hürriyetine aykırı olduğunu, somut olayda da tebligatın usulsüz olduğu, itiraz süresi içerisinde mahkemeye...

        Temyiz Sebepleri Müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, yetkisizlik kararının hatalı olduğunu zira müvekkili Ankara da ikamet ettiği için verilen kararın hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve kıymet takdirinin iptali talebinden dolayı yürütülen yargılama da yetkili yerin tespitine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 4. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          Çadırdağ Küme Evleri No:35 Akçaabat/Trabzon" adresinde oturduğunu, davacı tarafın söz konusu takiplerden daha önceden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi, belge yahut emare bulunmadığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin ittila tarihi olarak bildirilen 11/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine,. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de; takibin şekli itibari ile tüm itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, takibin durdurulması icra müdürlüğünün yetkisinde olup mahkememizin değerlendirme yetkisi olmadığından bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilinin ödeme emrinine iptaline ilişkin şikayetinin incelenmesinde; Usulsüz şikayetin kabüle karar verildiğinden; İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu