Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış ilanı davacı şirket yetkilisine ayrıca ipotek maliki sıfatıyla tebliğ edilmiş olup, eşine 27.10.2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde Necmi Varıcı'nın davacı olarak gösterilmediği, şirket yetkilisi kendi adına dava açmadığı için eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiası yönünden değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....

günlük hak düşürücü süre içerisinde 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğunun şikayet konusu yapılması gerekirken hak düşürücü süre geçtikten sonra şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....

    Ancak, kendisine satış ilanı tebliği gerekip de satış ilanı tebliğ edilmeyen veya usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ihaleyi öğrendiği tarihten başlar. Davacı vekili mahkemeye başvurusunda satış ilanının tebliğ edilmediğini yada usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiştir. Satış ilanı 04/02/2022 tarihinde davacı asile TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davacı vekili taşınmazın vasıflarında esaslı hata yapıldığını yada ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürmemiştir. Davacının ileri sürdüğü diğer sebepler yedi günlük şikayet süresinden sonra yapılan şikayetin geçerliliğini gerektirmemektedir....

    GEREKÇE: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait (örnek 13) takipte, borçlu vekili tarafından tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle öğrenme tarihinin 25.08.2020 olarak tespiti, gecikmiş itirazlarının kabulü, icra müdürlüğünün 01.09.2020 tarihli itirazın süresinde olmadığından bahisle itirazın reddine dair kararının iptaline karar verilmesini talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, şikayeti reddine karar verilmesi üzerine davacı -borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

    İcra emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle tebliğ tarihinin belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde; Şikayetçi tarafça icra emri tebliğinin usulsüz olduğu belirtilerek, şikayet dilekçesinin netice talep kısmında icra emri ve takibin iptali talebinin yanında tebligatın iptalinin de istendiği, mahkemece icra emri tebliğinin usulsüz olduğunun kabul edildiği ancak buna ilişkin bir hüküm kurulmadığı, takibin ve icra emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkin kısmen kabul kararı verildiği görülmektedir....

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

      Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....

        Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçluların kendilerine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmaları “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlular vekilinin, şikayet dilekçesinde her iki müvekkilinin de takipten 12.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 22.12.2015 tarihinde mahkemeye başvurulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlular öğrenme tarihinden itibaren tebliğ tarihinin düzeltilmesi için İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük şikayet süresini geçirdiğinden, şikayetin her iki borçlu için süreden reddi gerekirken, borçlulardan ...'...

          UYAP Entegrasyonu