Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki takip dosyasının incelenmesinde, usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği ödeme emrinin 28.10.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili tarafından 05.11.2014 havale tarihli olarak icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile borca ve imzaya itirazlarını bildirdiği görülmüş olmakla, şikayetçi borçlunun aynı tarihte icra takibi ve ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 04.12.2014 tarihinde yapılan şikayet, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir....

    Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/27200 esas sayılı dosyasından borçlu adına 10/12/2013 tarihinde ödeme emrinin, 12/03/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 10/12/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 12/03/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 05/12/2014 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. Bu durumda mahkemece, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

      HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir.Somut olayda borçlu vekilinin 23.09.2014 tarihinde icra takip dosyasına vekaletname sunduğu, şikayet konu ödeme emri tebliğ işleminin ise 25.09.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Buna göre borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte henüz borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, bir diğer anlatımla şikayete konu tebliğ işlemi o tarihte mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir....

          Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez....

            Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” . Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

              İcra takibinin kesinleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesi istemi ile ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayet davaları nitelikleri itibariyle ayrı ayrı davalar olup öncelikle şikayet isteminin çözümlenmesi gerekeceğinden bunun tahliye davasında ön mesele olarak kabulü gerekir. Bu durumda ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayete ilişkin birleşen davanın tefrik edilerek sonucuna göre tahliye isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken temyiz inceleme yeri farklı olan iki istek hakkındaki davanın birlikte görülmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Öte yandan, muhatap tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda Mahkemece tebligatlar usulsüz kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti hususunda hüküm kurulmaması isabetsiz olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/308 ESAS 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ İşlemini Şikayet KARAR : Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/09/2020 tarih 2020/308 esas 2020/360 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafça müvekkili aleyhine Adana 3. İcra Dairesinin 2020/6318 esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibini temmuz ayı sonu itibariyle muhtara teslim edildiğini öğrendikleri ödeme emri tebligatı ile öğrenildiğini, tebliğ mazbatasının üzerinde mernis adresi şerhi bulunmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/09/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

                  Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu