Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, mahkemece, davanın muvazaa ve namı müstear sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açıldığı gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaları ile sunulan delillerin bu kapsamda değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. ...- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

    Bu durumda, ilk derece mahkemesinin yazılı gerekçelerle davacı idarenin trampa yoluyla verdiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve idare adına tesciline dair talebinin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idarenin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarına gelince; 2942 sayılı Yasanın geçici 6.maddesinde; " Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." düzenlemesi bulunmakla birlikte eldeki dava geçici 6.madde kapsamında açılan bir dava değildir. Davacı idare tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olup, harcını tamamlayarak dava değerini taşınmazın keşfen belirlenen bedeli olarak göstermiştir. Tapu iptal ve tescil davalarında özel bir düzenleme bulunmadığı hallerde vekalet ücreti aynı zamanda dava değeri olan taşınmazın bedeli üzerinden nispi olarak tayin edilir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/472 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını davanın derdest olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığı tekdirde bono bedellerinin vade tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın yersiz açıldığını aynı konuda açılmış derdest dava bulunduğunu açıklayarak davanın öncelikle derdestlik yönünden, olmadığı takdirde esas yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, aynı konuda açılmış dava bulunduğu, derdestlik ilk itirazının süresi içerisinde ileri sürüldüğü gerekçesiyle derdestlik yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi isteğine ilişkindir....

      O halde; çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduklarından sulu-kuru olup olmadıkları, yerleşim alanlarına uzaklıkları, iklim şartları, arazilerin toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgelerindeki konumları gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihlerindeki (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihlerdeki) gerçek değerlerinin hesaplattırılması, bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahibinin gerçek zararının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.08.2005 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 30.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 367 ada 24 parsel numaralı taşınmazın davalıya cebri icra yolu ile satışı öncesi verdiği 8.000 YTL para karşılığında, taşınmazın 1/6 payının kendisine devredileceğine dair davalı vekili ... tarafından düzenlenen 28.05.2004 tarihli taahhüde dayanarak tapu iptali ve tescil, mülkiyete ilişkin istemin kabul görmemesi halinde taşınmazın 1/6 payına isabet edecek olan 50.000 YTL bedelin tazminen tahsiline karar verilmesini istemiştir...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Asıl dava, kamulaştırma işlemleri tamamlanan taşınmazın şahıslar adına tescil edilmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, karşı dava ise ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satın alınan taşınmazın yol gövdesinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı/karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Asıl dava, kamulaştırma işlemleri tamamlanan taşınmazın şahıslar adına tescil edilmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, karşı dava ise ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satın alınan taşınmazın yol gövdesinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 6.6.2005 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 21.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... ve ... davanın kabulünü istemişler, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili davanın reddini talep etmiştir....

              -TL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

                Dava dilekçesindeki konu ve açıklamalar kısmından davanın taşınmazın aynına yönelik tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazların değerinin tahsili istemine ilişkin olup yerel mahkemece 06/01/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İsteğin dava konusu taşınmazların tapu kaydına devrinin önlenmesi amacıyla geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasından ibaret olduğu açıktır. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır....

                Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu Oğuzeli İlçesi, ... Köyü 4171 parsel sayılı taşınmaz tapuda ... adına adına kayıtlı olup, sahip olduğu başka taşınmazlarla birlikte o tarihte evli olduğu ...'e 02.03.1998 tarihinde satış suretiyle devrettiği, sonrasında bu kişi tarafından 26.03.1998 tarihinde trampa suretiyle ...'e, bu kişi de 24.06.1998 tarihinde davacıya satararak devrettiği, ...'ün ehliyetsizlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığı, Oğuzeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/52 Esas, 2012/72 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davacı adına olan tapunun iptaline ve ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın gerekçesinde, taşınmazın bulunduğu ve kısıtlının yaşadığı yerin küçük bir kasaba olması, nüfusunun az olması ve herkesin birbirini tanıdığı bir yer olması, yine akıl hastası olan ...'...

                  UYAP Entegrasyonu