Tüm dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın orman tahdidi içerisinde orman sayılan yer olması nedeniyle tesbit dışı bırakıldığı, davacıların dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazı yüzyılı aşkın süredir kullandıklarını, ancak davalıların kendi zilyetlerinde olan bu taşınmazı kullanmalarına engel olduklarını belirttikleri anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazdaki bu belirlemeler ve dava dilekçesindeki açıklama dikkate alındığında dava, zilyetliğin korunmasına ilişkindir. TMK.nın 981, 982 ve 983. ve devamı maddeleri; mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK.nın 973.maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nın 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde; temyiz edilen hükmün, gerek ilk dava gerekse birleştirilen dava yönünden, TMK. 981 vd. maddeleri uyarınca “zilyetliğin korunması” ve “zilyetliğe bağlı zararın giderilmesi” hükümleri uygulanarak, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; Değerli çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 26.03.2015...
Esas ve 2012/... Karar sayılı dosyasında görüldüğü ve reddedildiği fakat kesinleşmediği gerekçesiyle davanın HMK'nun 114/1-ı ve 115. maddeleri nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz, 01.01.1996 tarihinde, hükmen, tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. 1-Dava, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece, aynı konuda evvelce açılmış dava olup halen kesinleşmediği diğer deyişle aynı konuda derdest dava bulunduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Elatmanın önlenilmesi davalarında her elatma ayrı bir davanın konusunu oluşturur. Diğer deyişle müdahalenin öğrenilmesinden sonra açılan tecavüzün meni ve zilyetliğin korunması davası o haksız eylemin sonlandırılmasına yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ve tazminat ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması ve tazminat davasının reddine dair Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.06.2011 gün ve 374/234 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını bildirdiği Hazine adına tapuda kayıtlı iki parça taşınmazın zilyetliğinin vekil edenine muris babasından intikal ettiğini, diğer mirasçılar olan davalıların taşınmaz üzerindeki evi kiralayarak müvekkiline elde edilen gelirden pay vermediğini, taşınmazların yalnızca davalılarca kullanıldığını açıklamış; davalıların bu taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini, miras payına isabet eden yerlerin vekil edenine teslimini, iki yıllık haksız kullanım ve evin kira bedeli olan 800 TL'nin yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiştir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....
Mahkemece, dava 4721 sayılı TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen salt zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince istinaf itirazında bulunulmuştur. Dosya kapsamına göre, davacı taraf davasında salt zilyetliğe dayanmayıp, zilyetlik yanında, şahsi hakka (kira sözleşmesine) da dayandığı anlaşılmaktadır. 3- Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin Dairemizce de benimsenen 18/09/2014 tarihli, 2013/22227 Esas-2014/16366 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, 4721 sayılı TMK'nun 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nun 973. maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....
Mahkemece, dava 4721 sayılı TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen salt zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince istinaf itirazında bulunulmuştur. Dosya kapsamına göre, davacı taraf davasında salt zilyetliğe dayanmayıp, zilyetlik yanında, şahsi hakka (kira sözleşmesine) da dayandığı anlaşılmaktadır. 3- Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin Dairemizce de benimsenen 18/09/2014 tarihli, 2013/22227 Esas-2014/16366 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, 4721 sayılı TMK'nun 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nun 973. maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler arasındaki T.M.Y.'nın 981 ve devamı maddeleri gereğince açılan zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 27.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler arasında T.M.K.nun 981 ve devamı maddeleri gereğince açılan zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesine ilişkindir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 27/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....