Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, TMKnın 713/2 maddesinde yer alan "ölüm" hukuki nedenine dayalı olarak dava konusu 920 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak sureti ile yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm; davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ne var ki; hükmü temyiz eden ve ... 11....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 28.04.2000 tarihli sözleşmenin davacı kooperatif ile arsa sahipleri davalı ... ve dava dışı Şükrü Kaplan arasında düzenlendiği, sözleşme tarihinde sözleşmeye konu parselin, adı geçenler dışında da paydaşlarının bulunduğu, tüm paydaşların sözleşmede yer almadığı, bu haliyle TMKnın 692. ve 818 sayılı BKnın 20/1. (TBK 27/1.) maddesi hükümlerine ayrı olarak düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

      ve ......

        Dava, tapulu taşınmazın haricen satışı ve TMKnın 713/2 fıkrasında öngörülen “..maliki yirmi yıl önce ölmüş..” hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro çalışmaları sırasında; dava konusu 2,3,10 ve 11 parsellerin senetsiz yerlerden olup 288 tahrir nolu vergi kaydı ile ... oğlu ...’in zilyetliğinde iken 30 sene önce vefatı ile karısı ... ve çocukları ..., ..., ..., ... ve ...’e terk ettiği ve halen de bu mirasçılarının nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde olduklarının mahalli bilirkişiler ve muhtar tarafından bildirilmesi üzerine 19.03.1955 tarihinde 7/28 hissesi ... adına, 3/28 şer hissesi ise ... evlatları ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edilmiş tespitin itirazsız kesinleşmesinden sonra, 10.09.1955 tarihinde tapuya tescil edilmiş ve dava tarihine kadar tapu kaydı intikal görmemiştir. Davalılardan ...tarafından açılan ... 5....

          Söz konusu itiraz, TMKnın 560.maddesine göre, tenkis davası açmak suretiyle olur. Buna göre saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. TMKnın 571.maddesinin birinci fıkrasına göre, tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Ayrıca ilgili kişinin iptal sebebini öğrenmesine bakılmaksızın her hâlde dava hakkı; vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Ancak dava açma süresi geçmiş olsa bile, TMKnın 571.maddesinin ikinci fıkrasına göre, tenkis iddiası def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Mahkemece, tesciline karar verilen vakfın kurulmasına dair vasiyetname hakkında terditli olarak vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkisi için ... 2....

            Temyiz Sebepleri Tapu maliki olarak görünen ...’in kanunun aradığı ve Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre malikin tapu kütüğünden anlaşılamayan kişilerden olduğunu, TMKnın 713/2 nci maddesinde belirtilen şartların oluştuğunu, dava konusu taşınmazın vekil edenleri ve öncesi miras bırakanları tarafından 20 yıldan fazla bir süreden beri tasarruf edildiğini, 20 yılın dolması ile “ölü” kişi adına olan tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini ve vekil edenlerinin mülkiyet hakkını kazandığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; TMK'nın 713/2 nci maddesindeki “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

              ve yine, aynı kişi tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887- 1999/292 sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 tarafından, tapu maliklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, 24/06/1999 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne; 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile işaretli 143.340 m²'lik kısmının tapu kaydının iptaline, davacı T3 adına tesciline, aynı tarihli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlarla ilgili davanın reddine, kal konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/04/2017 tarih 2015/14817 Esas 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile; hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

              -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TMKnın 713/2. maddesinden kaynaklanan iptal-tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....

                  UYAP Entegrasyonu