Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davaya konu olayda, TMK'nın 724. maddesi gereğince temliken tescil koşulları oluşmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddi yerinde olduğu gibi davalı tapu maliki ile davacılar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından tazminat talebinin reddinin de yerinde olduğunun anlaşılmış bulunmasına, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu m. 684. ve 718 hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. ./.. 2011/7901 - 9093 - 2 - Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....
Somut olaya gelince; Birleştirilen davada; yukarıda değinilen ilkeler gereğince davalı yararına TMK’nın 724. maddesi temliken tescil şartları oluşmadığından temliken tescil isteğinin reddine karar verilmelidir. Mahkemece birleştirilen davanın açıklanan nedenlerle reddedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere arsa bedeli depo edilmediğinden reddi doğru görülmemiştir. Öte yandan asıl davada, davacının 2879 ada 6 parsel sayılı taşınmazında bulunan tek katlı ev üzerine davalının 2 kat ilave etmek suretiyle uzun bir süreden beri kullandığı, ancak kendisinin satın aldığı taşınmazın 2844 parsel olduğunu iddia ettiği, kadastro görmüş yerlerde yukarıda değinilen ilkelere göre davalının bina inşa etmesi halinde iyiniyetli kabul edilemeyeceği, davalının, davacıya ait taşınmaza elattığı anlaşıldığından, elatmanın önlenmesi, yıkım davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle aksi yönde hüküm kurulması doğru değildir....
O halde temliken tescil isteği taşınmazın sonraki malikine karşıda ileri sürülebilir. Mahkemece TMK'nun 724. maddesindeki koşulların araştırılıp, davacının temliken tescil istemi hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun mahkeme kararının onanmasına ilişkin kararına katılamamaktayım....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.3.2004 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.10.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Medeni Kanun’un 724. maddesi uyarınca açılan temliken tescil isteğine ilişkindir. Medeni Kanun’un 718/2 maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Medeni Kanunun 724. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, zemin ile üzerindeki yapı arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, yapı sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tapunun beyanlar hanesindeki şerhin değiştirilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca açılan temliken tescil istemine ilişkindir. Davacı, ... İli, ... İlçesi, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil (temliken tescil) davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 3.7.2006 gün ve 2006/6579-2006/7853 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, kademeli istek, bina değeri ile satış bedelinin reel değerlerinin tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece temliken tescil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 3.7.2006 tarih 2006/6579-7853 sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 1- Temliken tescil isteminin reddine ilişkin Dairemizin onama kararına karşı ileri sürülen yönler daha önce temyiz nedeni yapılmıştır....
Medeni Kanununun 724 maddesi şartları bulunmadığı gibi davalının beyan ve dilekçesinin şartlı bir kabul olması nedeniyle usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil istemine ilişkindir. Davalı 30.01.2008 tarihli dilekçesinde davayı kabul etmiş, 20.03.2008 tarihli celsede kabul beyanını içeren dilekçeyi verdiğini imzalı beyanı ile tekrar etmiştir. HUMK.nun 92. maddesi uyarınca kabul, iki taraftan birinin diğerinin netice-i talebine muvafakat etmesi demek olup yasanın 95. maddesi hükmünce de kati bir hükmün hukuki sonuçlarını meydana getirir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 724 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına yapı yapması halinde Türk Medeni Kanununun 684. ve 718.maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Somut olayda; mahkemece; dava konusu taşınmazın rızai taksim sonucu davacıya bırakıldığı davacının da üzerine iyiniyetli olarak bağ omcaları diktiği, bağ omcalarının değerinin arazinin değerinden yüksek olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmişse de; dosya kapsamında mirasçılar arasında dava konusu taşınmazın rızaen taksim edildiğine ilişkin yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yukarıda açıklanan Dairemizin ilkeleri ayrı ayrı irdelenerek Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesi gereğince temliken tescil koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....