Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2005 gününde verilen dilekçe ile mülkiyetin tespiti, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat, karşı davada ise müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ...'ın mülkiyetin tespiti ve tazminat davasının kabulüne, temliken tescil davasının reddine, karşı davacılar ... ve ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 8.1.2002 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davada temliken tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, birleşen temliken tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 13.6.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar (k.davalılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çapa bağlı taşınmaza haksız elatmanın kal suretiyle önlenmesi istemiyle açılmıştır. Birleştirilen davada Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanılarak temliken tescil isteminde bulunulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 724 ve devamı maddeleri uyarınca temliken tescil isteğine ilişkin bulunduğuna, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlar Kanununun (BK) 42.) maddeleri uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi de önleyecek biçimde en uygun bedeli tayin ve takdir etmeli, bu bedel karşılığında tecavüzün şekline, taşkın yapının ve taşınmazların niteliğine göre, taşılan yerin mülkiyetinin devrine veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar vermelidir. Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar. Somut olaya gelince:davalı binasının davacı parseline taşkın yapıldığı sabittir. Ne var ki mahkemece davalının savunması üzerinde durulmamıştır....

          den satın aldığını, üzerine bina yaptığını, iyiniyetli olduğunu savunarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalı ...'nin de kabulünde olan davacıya ait yapının yapım yılı olan 1982 yılı itibariyle değerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz 22.08.2011 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...'a satılmıştır. Sözleşme tarafı davalı ... olmadığından temliken tescil talebinin de tazminat talebinin de bu davalı bakımından kabulü mümkün değildir. Yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Davacı yararına TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının oluştuğundan sözedilemez. Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temliken tescil koşullarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı vekilinin tazminat miktarına ilişkin ve davalı ...'...

            Birleşen davada davalı-davacı, paydaşı olduğu 507 parsel sayılı taşınmaz ile 506 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının bir bütün olduğunu, taşınmazın ifrazdan önce binanın babası tarafından yaptırılarak kendisine bırakıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanunun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir. Mahkemece, 507 parsel sayılı taşınmazın davacıdan başka paydaşların bulunduğu, davacının tek başına temliken tescil isteminde bulunamayacağı ve korunmaya değer hakkının olmadığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, birleştirilen davadaki temliken tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı- davacı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddesi hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

              in açtığı temliken tescil davasının takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, ...'ın temliken tescil isteminin reddine, karşı davanın ise muhdesatın zeminin mülkiyetine tabi olduğu gerekçesi ile kabulü ile beyanlar hanesindeki kaydın terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının temliken tescil isteminin reddinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş, bu husustaki temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir. 2-Karşı dava beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/464 Esas, 2011/186 Karar ve bozma sonrasında 2012/186 -2012/367 E-K sayılı ilamları ile davanın reddine karar verildiği ve taraflarca temyiz edilmediğinden kararın kesinleştiğini, kesin hüküm bulunduğunu temliken tescil koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescili istenen alanın özel mülkiyete konu olmayıp Hazine adına kayıtlı olması nedeni ile temliken tescil şartlarından birinin oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2011- 05.11.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil- temliken tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddine dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen dava ise temliken tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. ** Bilindiği gibi; Türk Medeni Kanun'un 684 ve 718. maddeleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) haline geleceğinden o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış, Türk Medeni Kanun'un 722, 723, 724. maddelerinin özel bölümleri ile düzenlemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu