Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalardan sonra kazanılmış hakkın olduğu gözetilerek TMK.nun 713/2 maddesi bakımından dosya incelendiğinde; dava TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı ölüm sebebine dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda kayıt maliki mirasçı bırakmamış ise, Hazinenin son mirasçı olarak TMK.nun 501.maddesi gereğince davada yer alması doğrudur. Kural olarak, tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise tespit edilecek mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi mümkündür. Çünkü bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma resen araştırma ve inceleme ilkesine tabi bulunmaktadır. Bir davada dava koşulu yerine getirilmeden yani taraf teşkili sağlanmadan davanın yürütülmesi HMK.nun 27 (HUMK.nun 73.) maddesine aykırıdır....

    Mahkemece, davanın T.M.K'nun 713/1 ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine istinaden, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve haricen satışa dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, tapulu taşınmazlarda malik hakkında gaiplik kararı verilmesi ve 20 yıl geçmesi, satışının ise resmi şekilde yapılması gerektiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar az yukarıda açıklanan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 1-a-Dava muris ... mirasçılarından ... tarafından açılmış ve yargılama sırasında diğer mirasçılar dosyaya, davaya muvafakat ettiklerine dair beyan dilekçeleri sunmuşlardır. T.M.K'nun 640. maddesine istinaden davaya muvafakat ederek taraf sıfatı kazanan mirasçıların isimlerinin karar başlığında gösterilmemesi doğru olmamıştır. b-Ayrıca, dosyanın incelenmesinden, ... mirasçılarından ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 03/12.2014 gün ve 2014/17447 Esas, 2014/18895 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti....

        Hemen belirtmek gerekir ki tapu kaydına dayanılarak açılan iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi veya sadece satışın iptali kararı verilmesi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir... Somut olayda, yukarıda değinilen biçimde açılmış bir tescil davası yoktur....

          -TL'ye artırmış tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 30511,00.-TL'nin taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu 113 ada 3 parsel sayılı 714,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı temsilcisine, 02.12.2011 tarihli celsede, 629,20 TL gider avansını yatırması için iki hafta kesin süre verilerek sonuçlarının ihtar edildiği ancak, gider avansının ödenmediği belirtilerek, 6100 sayılı ...K.'...

              -KARAR- Dava, tapu kaydına dayalı tescil ve elatmanın önlenmesi isteği ile açılmış ise de; 23.1.2008 tarihli oturumda tescil isteğinden feragat edilerek elatmanın önlenmesi isteğine hasredilmiştir. Özellikle, kadastro sırasında tespit dışı bırakılan taşınmaz bakımından davacının tutunduğu tapu kaydının kadastro geçmekle işleme tabi olma özelliğini kaybettiği, ve 3402 Sayılı Yasanın 12/4 maddesi uyarınca delil durumuna düştüğü, taşınmazın bu haliyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliğini taşıdığı, bu gibi yerler için kadastrodan önceki tapu kaydına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi davasının dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak açılacak tescil davasının lehe sonuçlanması halinde bu tür davanın dinlenebileceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,55 ....

                Mahkemece, davacı tarafın talebinin 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinin (ç) bendinde düzenlenen; "yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmesi" nedenine dayalı olarak açılan yargılamanın yenilenmesi davası olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de; yapılan değerlendirme yasaya aykırı bulunmaktadır. Dava, tapu kaydına dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen Kadastro Mahkemesinin 2008/23 Esas, 2010/33 Karar sayılı dosyasında davacı taraf irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, eldeki davada ise açıkça yargılamanın yenilenmesini talep etmediklerini, yeni bir delille tapu iptal ve tescil davası açtıklarını bildirmişlerdir....

                  Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün esasının ONANMASINA, Mahkemece, tapu iptali ve tescil davası sebebiyle yargılama masraflarının davalılardan alınmasına karar verilmiştir. Dava TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali tescil davasıdır. TMK.nun 713/2. maddesinin yollaması nedeniyle bu tür davaların aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı koşullara tabi olması gerektiği sonucuna ulaşılır. Aynı maddenin 3. fıkrasındaki “tescil davası” sözcüğünün 1 ve 2. fıkraya göre açılacak davaları kapsadığının kabulü gerekir (Yargıtay HGK.nun 17.02.2010 tarih, 2010/8-58 E. 2010/78 K.). Buna göre gerek yasal hasım durumunda bulunan ... ve diğer kamu tüzel kişileri ve gerekse iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları davalılar harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar....

                    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK.nın 713/2 maddesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu