Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava miras yoluyla gelen hakka dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup davacı tarafça tapu kaydına dayanılmadığından 12.05.2011 tarih 1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında 233 ada 9 parsel sayılı 4284,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapuda adına kayıtlı olan taşınmazın eksik tespit edildiği ve bu eksikliğin 233 ada 9 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/185 E - 299 karar sayılı dava dosyasında; eldeki davacı aleyhine açılan satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tapu iptal-tescil davasında davalıya tebligatın usulsüz olduğu ve hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği ididasının, o dönemde yargılamanın iadesi yoluyla ileri sürülebileceği nazara alındığında davanın reddi bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hazinenin açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda, davalı adına olan tapu iptal edilerek milli emlaka geçmiş ve davalının davacıya tapuda devir işlemi yapması, başka bir deyişle ifa imkansız hale gelmiştir. Daha sonra davacı tarafından taşınmaz 25.7.2005 tarihinde milli emlaktan satın alınmıştır. Taraflar arasındaki satış sözleşmesi geçerlidir. Davacı, geçerli satış nedeniyle tapunun verilmemesi nedeni ile taşınmazın raiç değerini isteyebilir ise de, bu değerin dava tarihi itibariyle değil, sözleşme konusu edimin imkansız hale geldiği tarih olan taşınmazın hazine tarafından açılan davanın kesinleştiği tarih itibarıyle değerinin belirlenmesi gerekir. Olayımızda davacıya ihale ile satışı yapılan taşınmazın hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu, davalı adına olan tapusunun iptal edildiği, mahkeme kararının da 20.5.1999 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            Maddesine göre; Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davalarına bakma görevinin 8. Hukuk Dairesinin görevinde olduğu belirtilmiştir. Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevi Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevi Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; 2- Dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE; Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi....

            Ancak bu tapu iptali ve tescil davası olarak açılan davalarda davanın kabulü halinde tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği biçiminde yorumlanmamalıdır. Dava koşulunu, yargılama sırasında yerine getirme hususu ile, araştırma ve inceleme yöntemi klasik tapu iptali ve tescil davalarından farklı da olsa, sonuç itibariyle dava bir tapu iptali ve tescil davasıdır ve böyle olduğunun kabulü gerekir. O halde, saptanan bu olgular karşısında HUMK. nun 417. maddesinde açıklanan genel kural uyarınca davayı kaybeden taraf sözü edilen tüm yargılama giderlerini ödemekle yükümlüdür. Nitekim, zilyetliğe dayanılarak (kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak) Hazineye karşı açılan tapu iptali ve tescil davalarında, davayı kaybeden Hazine yargılama giderleriyle sorumlu tutulmaktadır. (HGK. 20.11.1981 T., 8/483-753 E/K, HGK. 25.4.1979 T., 8/696-403 E/K., YKD. 1980/5, sh: 633-634, Prof....

              Şöyle ki; dava konusu 131 ada 1 ve aynı ada 2 parsel sayılı taşınmazların, evvelinde kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yerler olduğu, 20.06.1995 tarihinde Hazine adına dereden ihdas sebebiyle tapuya tescil edilen parsellerden ifraz yoluyla tapu kayıtlarının oluştuğu, davacı tarafça TMK’nin 713/1 maddesine dayanılarak tespit dışı bırakılma tarihinden Hazine adına tescil tarihine kadarki sürede davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu ileri sürülerek tapu iptal ve tescil talep edildiğine göre, 10 yıllık hak düşürücü sürenin düzenlendiği Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin somut olayda uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki, Kadastro Kanunu’nun 12. maddesi genel bir hüküm değildir. Ayrıca, davacı tarafın TMK’nin 712. maddesine dayalı bir istemi bulunmadığı halde Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülmesi de doğru olmamıştır....

                Davalı Hazinenin talebi yönünden ise; davalıların ölü olup olmadıklarının belirli olmadığı bu sebeple TMK 501 maddesine davalı Hazine'nin tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı kanaati ile bu talebinde reddine," yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacının TMK 713 maddesinde yer alan olağanüstü zaman aşımından kaynaklı tapu iptal ve tescil talep ettiği, ilgili madde hükmüne göre kural olarak tapuya kayıtlı olmayan bir taşınmazın bu şekilde zilyetlikle kazanılabileceği, ancak tapuya kayıtlı taşınmazda bu durumun geçerli olmadığı ancak TMK 713/2 maddesinde de bu durumun istisnasından bahsedildiği, ilgili madde hükmüne göre; ''Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (23.07.2011 RG NO: 27893 ANY....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ........2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu