Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07/02/2022 gün ve 2021/7132 Esas-2022/786 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmış ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. Dairemizin ilamında düzeltilmesi gereken bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Yaslıca Köyünde yapılan kadastro sırasında 761 parsel sayılı 120 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadim kullanım nedeniyle sağlık ocağı niteliği ile davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak 761 sayılı parsel ve etrafında tescil harici bırakılan bölüm hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; tescil harici bölüm hakkında tutanak düzenlenmediğinden, hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmadığı belirtilerek bozulmuştur....

      Bu karara paralel olarak Danıştay’da; 16.12.1966 tarih ve 1963/386 Esas, 1966/1642 Karar sayılı kararında; “iptal kararları geriye yürümez” kuralının kazanılmış hakları saklı tutmak, hukuk kararlılığı ve dolayısıyla kamu düzenini korumak amacıyla getirildiği görüşü benimsenmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları, kural olarak Resmi Gazetede yayımlandıkları tarihten itibaren ve geleceğe dönük olarak hukuki sonuçlar doğurmaktadırlar. Bu nedenledir ki, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce iptal edilen yasa kuralına dayanılarak verilen ve kesinleşmiş mahkeme kararının Anayasa Mahkemesi kararından etkilenemeyeceği açıktır. Yani Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, iptal edilen yasa kuralına dayanılarak daha önce verilip kesinleşmiş olan hükme etkili olması olanaklı değildir....

        Dava, TMK'nun 713. madde gereğince olağanüstü zamanaşımına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin iş bölümü kararı gereğince görev alanı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin 01.09.2020 tarihinden itibaren belirtilen işlerle sınırlıdır. 01.09.2020 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Kadastro çalışması yapılmayan alanlarda, tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak (TMK m. 713/1; 3402 sayılı Yasa m. 14, 17) açılan tescil davaları ile mülkiyetinin ve zilyetliğin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK’nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak (tapu iptali ve tescil) ... ile ... aralarındaki alacak (tapu iptali ve tescil) davasının kabulüne dair Şile Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2009 gün 152/472 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinden istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulü ile Kurfallı köyü 392 parselin 1/2 payına ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          O halde, uygulama kadastrosu nedeniyle, genel mahkemelerden aktarılabilecek davaların, sınır ihtilafına ilişkin olması; başka bir anlatımla verilecek nihai karar sonunda taşınmazların pafta haritasındaki sınırlarının ve/veya yüzölçümlerinin değişmesi sonucunu doğurabilecek nitelikte olması zornludur. Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi Ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptal ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, "Tapu k...da yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.11.2006 gün ve 36/102 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de, duruşma isteminin değerden reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 03.02.2000 tarihli dava dilekçesinde davalıların miras bırakanı adına tapulama yoluyla tescil edilen 357 sayılı parselin kendisine ait nizasız 355 parsel yönünde kalan bir kısım yerin tespit öncesinde kendisine ait olduğunu, tapulamada ortak sınırın yanlış belirlendiğini açıkladıktan sonra davalıların miras bırakanlarının ölüm tarihine göre Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 maddesindeki ölüm sebebine tutunarak bu bölüm için iptal ve tescil istemiştir....

                Dava, kadastro öncesi nedenine (zilyetlik) dayanılarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihinden itibaren belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihinden itibaren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2020 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....

                İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 10.04.2003 gün 2002/112-2003/30 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar 04.11.2003 gün ve 25279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak kesinleşmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu