Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, 07/03/2014 tarihinde mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, müvekkilleri adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu savı ile ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davaları sonunda tapu kayıt hanesinin iptal edilerek ... adına tescil edildiğini, TMK'nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ...nin sorumlu olduğunu, 6292 sayılı Kanuna göre İdareye başvuru hakkı ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000.-TL. tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den alınarak davacıya ödenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının hükmen iptali nedeniyle TMK'nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir....

    ve ......

      Bu açıklamalardan sonra kazanılmış hakkın olduğu gözetilerek TMK.nun 713/2. maddesi bakımından dosya incelendiğinde; Davacılar vekili, miras, intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak TMK'nun 713/2.maddesi gereği 181 parsele ait tapu kaydının iptali davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı ölüm sebebine dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi mümkündür. Çünkü bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma re’sen araştırma ve inceleme ilkesine tabi bulunmaktadırlar....

        Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, hükmün dayandığı gerekçeye göre dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve dosya münderecatından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne ve davalı idare tarafından açılan Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı karşı davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bilindiği üzere; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği -dolu pafta sistemi- genel ilkesi ile bağdaşmaz....

            Somut olayda; dava konusu 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazların, kadastro tutanakları ve varsa kadastro tutanaklarına dayanak belgelerin (revizyon gören tapu kaydı vs.), tapuya ilk tescillerinden itibaren tüm maliklerini ve el değiştirmelerini gösterir tedavüllü tapu kayıtlarının, geldi ve gittilerinde ifraz veya imar sözkonusu ise tüm geldi ve gitti tapu kayıtlarının (birbirine takip edecek ve denetlenecek şekilde) ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek son durum mülkiyet bilgileri tespit edildikten sonra değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir. Öte yandan bilindiği üzere; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez....

              Sonuç itibariyle, tapu kayıt maliki "Sami" nin gaipliğine dair verilen kararın iptali istemiyle açılan davanın; anılan kararın verilmesinden sonra gaibin öldüğüne ilişkin davacı tarafça her hangi bir belge ibraz edilememiş olması mahkemenin yanlış değerlendirme yaparak, tapu iptali ve tescil davasında, davacıya kesin mehil vererek gaiplik kararının iptali davası açtırması, davacının böyle bir davayı açmakta hukuki menfaatinin olmaması, gaiplik kararının iptalini istemesinin kendisinin açtığı tapu iptali ve tescil davasını doğrudan etkilememesi, hatta TMK.m.713/2.maddesine göre, tapu iptali ve tescil davası açabilme şartlarından birisinin de malikin gaipliğine karar verilmiş bulunmasının gerektiği gözönünde tutulduğunda, açılan davanın reddi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mulkiyet hakkına dayanılarak açılan iade yolu ile tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararıyla … parsel üzerinde … parsel lehine tesis edilen geçit hakkının o tarihte zabıt kayıtlarına işlendiği ancak 1971 yılında yapılan Tapulama sonrası tapu kütüğüne tescil edilmediği, … parsel malikinin tapu tespitine karşı tapulama Kanunu uyarınca itiraz etmediği gibi 10 yıl içinde davada açmadığı, dolayısıyla 1971 yılında tapu kütüğüne işlenmemiş bir hakkın 1950 tarihli mahkeme kararına dayanılarak ilgilisinin onayı olmaksızın 1993 yılında tescil edilmesi olanağının olmadığı, söz konusu yanlışlığın maddi hata kapsamına girmediği, ilgililerin öğrenmelerinden sonra ortaya çıktığı ve onayları bulunmadığı için idarenin re'sen düzeltme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/359 ESAS 2019/59 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tapu Dışı Satın Almaya Dayalı) KARAR : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 24/01/2019 tarih 2018/359 Esas 2019/59 Karar sayılı ilamına karşı davalı tarafça İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ve muhtesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu